HABERİ YAZAN-ARAŞTIRAN

Sen nereleri satmadın ki; sayın Enver Yılmaz, altı ay daha görevde kalsaydın beni bile satardın, çok şükür görevinden alındın da satılmaktan kurtuldum. Çünkü, gizli tehdit, aleni söylemler, Belediyeye alınmamam ve bana yapılan şantaj sonucu ceza almasaydın, belki beni de satabilir, başıma çok büyük işler gelebilirdi. Onun için bende Savcılıktan koruma talep etmiştim.

Enver Yılmaz Ordu'da İYİ Parti yönetimi ile birlikte bazı ilçe gezilerinde  bulundu ve her gittiği yerde Ordu Büyük Şehir Belediyesini hedef alarak “Sata sata Gayrimenkul Bırakmadılar!” “Ünye Limanından gelen parayı faize yatırmışlar. Önce borçlarınızı ödeyin!” diye aklı sıra çeşitli eleştirilerde bulunarak Büyük Şehir Belediyesini eleştirdi..

Bakın Enver Yılmaz hiç utanmadan, sıkılmadan “Arsa sattılar, ben hiç arsa satmadım” iddialarında bulunuyor. İddialara AK Parti Ordu Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hilmi Güler rakamlarla bir TV. programında yanıt vererek, belediyeye ait 152 bin 845 metrekare arsa sattığını söylemişti.

TAKİPÇİSİ OLMUŞTUK..

Görevinden alınmadan meclis konuşmalarında sık sık gazeteci olarak bana da sataşan Enver Yılmaz, Ordu’nun gazetecilerini yalan yazmakla suçladı. Konuşurken de  tek gazeteci olarak bulunduğum meclis salonunda benim olduğum yere  bakarak, “Bak yalan yazan gazetecilerden birisi de karşımda oturuyor burada” diyerek sanki yalan haberi ben yazmışım gibi bakışlarıyla beni hedef gösteriyordu. Oysa, ben çiğ yemedim, karnım ağrımıyor, hiçbir şüphem de yoktu. Bana yaptığı şantaj olayından sonra da benim savcılıktan koruma talebim  olmuştu, bu da halen devam ediyor.

ENVER YILMAZ NERELERİ SATMIŞTI?

O dönemde hafızalarımızda kalan ve satılan arsalar,

1-2015 yılında Öğretmen evi karşısında My  Home otelin arsasını Garipler inşaata 7 bin 604 liradan toplam 6.6 milyon liraya satıldı. Bu arsaya bugün faaliyette olan otel inşaatı yapıldı. 

2-İki yıl sonra 2017 yılında Altınordu Migros arazisi, 2 yıl önce satılan Yelken Kulüp’ten daha aşağı fiyata metrekare 2 bin 716 liradan toplam 28 milyon liraya bir iş adamına satıldı.

3-Hemen ardından Durugöl arazisi de şaşkınlık uyandıracak nitelikte metrekaresi 1436 liradan 102 milyon liraya satıldı.  2015 yılında metrekaresi 1436 liradan satılan arsaya rağmen iki yıl sonra metrekare fiyatları sürekli düştü. Bu durum kamuoyunda ‘Bu nasıl satış?’ merakını uyandırdı. 

4-Şu anda Ramada otel arazisinin kimlere nasıl ne şekilde satılarak yerine bu otelin yapılmasına müsaade edildiğini tüm Ordu halkı biliyor.

Hatta satış konuları muhalefet partisi meclis üyeleri tarafından gündeme gelince, “Ben satıyorum, Belediyeye para kazandırıyorum” diyerek açıklamalarda bulunmuştu.

BİZİ SOSYAL MEDYADA DA ENGELLEMİŞTİ.

Devrik Başkan Enver yılmaz, bizi de yaptığımız haberlerden dolayı sosyal medyada engellemişti.  “Gazeteciler yalan yazıyor, ben hiç uğraşmıyorum. Ben mahkemeye veriyorum. Gidip oralarda uğraşsınlar. Sonra da gelip bana yalvarıyorlar, başkanım biz yalan yazmışız, hata etmişiz, özür dileriz” diye benden af diliyorlardı demişti.

3 KEZ SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU ..

Yine O dönemlerde bizim yazdığımız haberlerden dolayı hakkımızda 3 kez C. Savcılığına suç duyurusunda bulunan Enver Yılmaz’ın şikayetine Savcı suç yoktur diye kovuşturmaya yer olmadığına dair takipsizlik kararı verdi. Üç  şikayeti de boşuna yapmış oldu.

CEZAYI KENDİSİ ALDI..

Yılmaz, bir gün Kapıdaki güvenlik elemanlarına talimat vererek beni Belediyeye almayarak kapıdan geri dönmüştüm.

Daha sonra bir gün makamına çağırarak bana sarı bir zarf vererek şantaj yapmıştı.

Sonuçta mahkemelik olduk, kendisi ceza aldı ve bana da 10 bin TL. tazminat ödedi.

ŞİMDİ DE ÇIKMIŞ AHKAM KESİLİYOR..

Devrik başkan Enver Yılmaz, şunu çok iyi bil ki, bu Ordu halkı seni unutmadı. Evet Ordu’ya iyi hizmetler yapmış olabilirsin. Görevden neden alındığını bu Ordu halkı çok iyi biliyor. Sattın, yedin, içtin gittin. Şimdi de kalkıp, şimdiki yönetime çamur atmaya kalkıyorsun.

SENİ TEK BEN UYARMIŞTIM..

Sana ben görevinden alınmadan 6 ay önce çağrıda bulundum. Sayın başkan görevinden alınmadan sağlığını, çocukların eğitimini bahane yap, şerefinle istifa et, görevi bırak, Ordu’yu terk et dedim ama sen tecrübeli bir büyüğünün  sözünü dinlemedin. İşte sonuç ortada..

Yani şayet Ordu Büyük Şehir Belediye başkanlığı görevine devam etmiş olsaydın, sen değil, arsa satmayı, gücün yeterse beni bile satardın. O nedenle başka daha detaylara da girmek istemiyorum.