Bu iddialar ve yapılanlar gerçekten yenilir, yutulur cinsten değil. Kaçak binanın yapımı hakkında son 3 yılda YÖN gazetesi olarak tam 9 kez haber yayınlamış ve yetkilileri uyarmıştık.  Sonunda mahkeme kararını verdi ve kaçak bina Orman işletme genel müdürlüğüne devredildi.

Haberin özeti  şöyle ; Hüseyin Yılmaz adlı bir vatandaş “Şadırvan ve Tuvalet  yapacağım,  hayır işi yapıyorum” diye izin alarak hem Ulubey Belediyesi ve hem de Ordu  Orman işletme Müdürlüğü yetkililerini öyle bir uyutmuştu ki, 3 yıl içinde tam 7 katlı binayı çıkmış ve yanına da iki ayrı başka ek  bina daha yapmıştı. Yapılan şikayetler sonunda mahkeme  kararı ile bina Orman müdürlüğüne devredildi.

KAÇAK BİNAYI YAPTIRAN ŞAHIS KONUŞTU.:

BELEDİYE BAŞKANINA 100 BİN DOLAR RÜŞVET VERDİM..

“ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ VATANDAŞIN YAPTIRDIĞI BİNALARA EL KOYDU” şeklindeki  başlığı ile yerel bir gazeteye beyanat vererek kendisini haklı göstermeye çalışan  Hüseyin Yılmaz, çok ilginç iddialar ortaya atarken, Ulubey Belediye başkanı İsa Türkcan’a 100 bin dolar rüşvet verdiğini ve ayrıca  2 milyon TL. daha istediğini ve parayı verirken yanında olan kişilerin isimlerini de kodlaması dikkat çekti. Şimdi olayda adı geçen Ulubey Belediye başkanı İsa Türkcan bu konuda bir açıklama, yalanlama veya  doğrulama yapacak mı? Aksi taktirde sessiz kalırsa bu iddialar doğru kabul edilebilir.

Ulubey Belediyesi sınırları içinde bulunan vatandaşın kendi yaptırdığı iki bina ve mescit mahkeme kararıyla boşaltılarak kapısına, asılan afişte “Bu bina Orman Genel Müdürlüğüne aittir girmek yasaktır “ yazıldı.

GİRİLMESİ YASAK OLDUĞU HALDE BİNAYA GİREREK BEYANAT VEREN  HÜSEYİN YILMAZ  AYNEN AŞAĞIDAKİ AÇIKLAMAYI YAPMIŞ..

Bina sahibi Hüseyin Yılmaz  yerel bir gazeteye  yaptığı video açıklamalı konuşmasında şu açıklamalarda bulundu.  “Ben burayı hizmet amaçlı düşündüm, kaçak da yapmadım. Devletin vermiş olduğu 2/B yasasından yararlanarak yaptım ve imar affından belgemi aldım.

Evveliyatında burada dedelerimizden kalan küçük bir binamız vardı. Belediye Başkanı İsa Türkcan’la görüştüm, “yaptırırız” dedi. Sonrasında benimle daha samimi olmaya başladı. İnşaatın temelini 2017 yılında attım. 2. katı da atınca başkan benimle polemiğe girmeye başladı. Bana “BELEDİYEYE YARDIMIN OLACAK” dedi. “Tamam, başkanım” dedim. Beni makamına davet etti. Yanına gittiğimde “ben üniversite yaptırıyorum. 2 milyon lira verirsin” dedi. Bende “şu anda o kadar yok, ancak yanımda 100 bin dolarım (2017 yılı dolar kuru 3.080 TL) veririm” dedim.

İl dışından gelen iki arkadaşım olan H.M.D ve İ.S.K. olduğu halde parayı elden başkana verdim. Sonrasında benden 2 milyon TL daha istedi. Başkan “Ya bu parayı verirsin ya da bu binayı sana yaptırmam” dedi. “Sen devletin belediye başkanısın, benim devletim var. Burası sana da kalmaz” dedim.

Bu şekilde bir atışmamız oldu. Bana kırıcı sözler de söyledi. Bir hafta sonu binalarımız Ulubey Belediyesi tarafından mühürlenmiş. Ben Giresun Bulancak’ta ikamet ediyorum. Mühürlenme olayından haberimiz olmadı. Babama sordum. Onun da haberi yoktu. Daha sonra tarafıma açılan davada haberim olmayan mühürden dolayı ceza aldım.

Ben Ak Parti lekelenmesin diye şikâyette bulunmadım. Bugün bu elimden alınan binalarım yıkılsa da devletime feda ederim her şeyi, hiç sıkıntı yok. Ama burada bir kaçak yok, burada bir yolsuzluk yok, eskiden tapusu bizde olan bu yer Ormanınsa ücretini vermeye hazırız. Burası rahmetli babamın yapılmasını istediği bir eserdi. Babama ben parayı verdim, hepsini babam yaptırdı.

Babamın yapması benim için bir onurdur. Burada mescit yaptırdı, şadırvan yaptırdı, tuvalet yaptırdı. Burası eski İran yolu, Refaiye köyüne yakışan bir bina yapalım, hizmet olsun, dedik. Maalesef olmadı. Bizimki gibi Ulubey’den al Mesudiye’ye kadar Orman yeri. Neden bize? Bana elektrik bağlandı, bir ay sonra Belediye tarafından tekrar kestiriliyor. “Ağırıma gidiyor" Başkan “Ben belediye başkanı olduğu sürece sana ekmek yok” dedi.

Bunu bana söyleyen İsa Türkcan. Bunu her türlü şekilde ispat etmeye varım. Ağzımı açmadım, neden yaptım? Polemiğe girmeyelim diye. Hep kaçtım. Devletime ben güveniyorum. Eminim ki adalet yerini bulacak. Çok eminim. Hakkımsa, hakkım bana tecelli edecek. Bu binayı yaparken çalmadım, soymadım. Kendi kazancımla yaptım. Orman İşletme tarafından bina girişine asılan afişte “Bu bina Orman Genel Müdürlüğüne aittir. Girmek yasaktır” yazıyor.

Kendi paramla yaptırdığım binaya bu şekilde yazılması ağrıma gidiyor. Bina yıkılsa da elimden alınsa da hiç zoruma gitmez. En zoruma giden ise; binalar boşaltılırken yaptırdığımız mescidin içerisinde bulunan cüz okuma sehbaları, oturma sedirlerini alırken halıların üzerine ayakkabılarla basılması oldu.

Başkan hakkında da suç duyurusunda bulunacağım. Sesimizi duyurmak için size haber verdim. Mahkeme devam ediyor. Neden tek bana? Burada benim binam varsa, herkesin binası var. Devletimiz araştırsın, Ulubey’in çevresinde bir yığın kaçak bina var.

İmarını vermiş, oturum yok. Araştırılsın bakılsın. 100 bin dolar aldı, elektriğimi bağlattı. Belediye Başkanı benden 2 milyon TL daha istiyor. Vermem o parayı, vermem. Burayı rahmetli babamın anısına devletimiz satarsa da alacağım, kiralarsa da alacağım. Çaresiz bir durumdayım.”

Kaynak: Karadenizbayrak

BU KONUDA İLK YAPTIĞIMIZ HABERİN LİNKİ AŞAĞIDADIR.

OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ..

https://www.yongazetesi.com/haber/sadirvan-ve-mescit-yapiyorum-diye-ormana-kacak-6-katli-bina-dikti-11662