MHP. Milletvekili yaptığı bir açıklamasında Ordu’da bazı menfaatpres gazetelere verdiği beyanatında  “Ordu Cinayete kurban gitti” diyerek Ordu Büyük Şehir Belediyesine ait olan ORKENT A.Ş. yönetim kurulu başkanı Nihat Şen’i hedef alıyor. Ancak burada sormak gerek, Nihat Şen şirketin yönetim kurulu başkanıdır. Şirket ise Ordu Büyük Şehir Belediyesinindir. Görevi ise Ordu’da kentsel dönüşüm üzerine depreme dayanıklı inşaat yapmaktır. MHP.’nin Cumhur ittifaki milletvekili Naci Şanlıtürk ise vekillik haricinde inşaat şirketleri bulunmakta olup kendi şirketleri halen Ordu’da faaliyetlerini sürdürmektedir.

Peki her açıklamasında Naci bey Orkent’in yaptığı kentsel dönüşüm inşaatlarını gündeme getirerek aklı sıra sağ gösterip sol vuruyor. Bütün sorumluluk ve yetki Büyük Şehir Belediye  başkanı Dr. M.Hilmi Güler de iken Naci bey sürekli  Nihat Şen’i neden gündeme getiriyor.

Neden soruları muhatabına değil de Nihat Şen üzerinden gidiliyor.? ORKENT AŞ. Yönetimi başkan Güler’den yetki almadan bu ile veya şirketine bir çivi çakabilir mi? Ne Nihat Şen’miş be! Ne de Naci Şanlıtürk’müş!.. yaa.. Gündemden hiç düşmemek için birilerine parmak atarak onun üzerinden konuşuyor.

PEKİ O ZAMAN NACİ ŞANLITÜRK’E SORALIM?

ORKENT eskileri yıkıyor, depreme karşı önlem alıyor, hiçbir menfaat gözetmeden  Belediyenin verdiği yetkileri kullanıyor. Eski binaları yıkarak kentsel dönüşüm uyguluyor.

ORDU’DA İLK  CİNAYETİ KİM İŞLEDİ?

İşte Bu yukarıdaki fotoğraf  Bucak Mahallesinde 2016 yılındaki fındık bahçesi. Bu yeşillik bahçeyi 2016 yılının  Ağustos ayında yok ederek, şu an yerine aşağıda bulunan her biri 10 kattan ibaret olan 9 bloktan oluşan “ŞANLITÜRK” sitelerini sen yapmadın mı? O zaman cinayet işlenmiyor değil mi? Sadece yeşillik mi talan ediliyordu? Peki o zaman  o yeşil çevreye nasıl kıydınız? Bu cinayet değimliydi? O dönemde Ordu'da kentsel dönüşüm yoktu, eski otogar ise faaliyetteydi.

Adama sormazlar mı,, Ağaçları kesmek cinayet değil, eski binaları yıkıp, yerine yenisini yapmak cinayet mi oluyor? Sayın Şanlıtürk? Bir başkasının dolduruşu ile kazdığınız kuyuya düşüyorsunuz dikkat ediniz!..

ORKENT YÖNETİMİNDE BULUNANLAR..

Hadi başkan Hilmi Güler’i  eleştirmeye ve isim vermeye korkuyorsunuz. İşte aşağıda Orkent yönetiminde bulunan başkan ve yönetim kurulu üyeleri var neden bu isimleri hiç gündeme getirmiyorsunuz.?

İşte, Orkent bir sorun kaynağıysa, neden yalnızca Nihat Şen eleştiriliyor, ama Av. Burcu Yıldız, Hüseyin İnanır, Ayhan Cürebal ve Kartal Yüksel eleştiri oklarından muaf mı tutuluyor?

Hele ki yerel yönetimlerde, bir isim öne çıktığında, bir proje büyüdüğünde, bir şehir gelişmeye başladığında, aniden ortada garip bir gürültü yükselir. İşin tuhaf tarafı, bu gürültünün hangi niyetle çıktığını anlamak pek mümkün olmaz. Şimdi Ordu’da yaşananlara baktığımızda da benzer bir tabloyla karşı karşıyayız.

Cumhur İttifakı’nın bir bileşeni olan MHP’nin Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, yine Cumhur İttifakı’na bağlı bir belediyeyi hedef alıyor. Burada büyük bir ironi var. Eğer iktidarın yönettiği bir belediyede işler gerçekten kötü gidiyorsa, bir milletvekilinin bunu eleştirmesi, ittifakın kendi iç işleyişinde büyük bir çatlak olduğunu göstermez mi? Peki, Ordu’ bırakın iktidarı muhalefet milletvekilleri de var. Onlar neden bu konuyu gündeme getirmiyorlar.? Çünkü, onların inşaat şirketleri yok.

Eğer yönetimde aksayan bir şeyler varsa, bunun çözümü iç işleyişle sağlanmaz mı? Dışarıdan bir muhalefet dili kullanarak, belediyeyi hedef almak ne anlama geliyor? Ve daha da ilginci, bu eleştirilerin içeriği, muhalefet partisi İYİ Parti’nin Ordu Büyükşehir Belediye Başkan adayı tarafından kullanılan söylemlerle neredeyse birebir örtüşüyor. Benzeri değimli, ortak bir iş mi çeviriyorsunuz?

BURADA SORMAMIZ GEREKEN BİRKAÇ TEMEL SORU VAR:

•Cumhur İttifakı’nın içinden yükselen bu ses, bir iç hesaplaşmanın mı işareti, yoksa bilinçli bir ayrışma çabası mı?

•Eğer bir belediye eleştirilecekse, bunu önce ittifak içinde çözmek yerine neden muhalefet diliyle yapılıyorsunuz?

•Ve en önemlisi, bu söylemler neden muhalefetin argümanlarıyla birebir örtüşüyor?

Nihat Şen: Çalışınca eleştirilen adam

Şimdi işin merkezine gelelim: Nihat Şen.

Orkent Yönetim Kurulu Başkanı olarak, Ordu’da kentsel dönüşüm başta olmak üzere pek çok önemli projeyi hayata geçiren, televizyonlarda, basın toplantılarında halkı bilinçlendiren, kentin gelişmesi adına ulusal ve uluslararası platformlarda ses getiren bir isim. Ancak ne hikmetse, bir kişi ne kadar çok iş yaparsa, o kadar fazla eleştiriyle karşılaşıyor. Öyle ki, Orkent’in yaptığı her yeni yatırım, her yeni proje, anında bir eleştiri dalgasına neden oluyor.

Kentsel dönüşüm hakkında verdiği bilgilerle halkı bilinçlendiren, uluslararası düzeyde şehrin tanıtımını yapmaya çalışan bir ismin karşısında böylesine organize bir eleştiri mekanizmasının devreye girmesi düşündürücü değil mi? Eğer gerçekten bir sorun varsa, bunun çözümü eleştiriden mi, yoksa projelerin desteklenmesinden mi geçer?

Daha da ilginç olan nokta şu: ORKENT’in yatırımları arttıkça, eleştiriler de artıyor.

Yani birileri Ordu için çalıştıkça, bu çalışmaları baltalamaya çalışan bir grup da harekete geçiyor. O halde şu soruyu sormak gerekiyor: Bu eleştiriler gerçekten kamu yararına mı yapılıyor, yoksa kıskançlık, çekememezlik ya da farklı hesapların sonucu mu?

Eğer Orkent’in yaptığı işler gerçekten yanlış olsaydı, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler bugüne kadar hiçbir adım atmaz mıydı? Yani gerçekten bir sorun varsa, bu eleştirileri yapanlar yerine, yetki sahibi olan Büyükşehir Belediye Başkanı harekete geçmez miydi?

Ama gelin görün ki, Güler sessiz kalıyor. Sessiz kalmak, bazen en güçlü cevaptır. Eğer ortada somut bir problem olsaydı, belediye başkanı çoktan müdahale etmez miydi? Yoksa bu eleştiriler, asıl amacı farklı olan bir kampanyanın parçası mı?

Fakat burada daha büyük bir mesele var. ORKENT’in yaptığı iyi işler paylaşılırken, neden olumsuz algı yalnızca Nihat Şen üzerinden yürütülüyor? ORKENT’in çatısı altında yalnızca Nihat Şen mi var? İşin içinde birçok isim var: Her biri alanında uzman ve başarılı Av. Burcu Yıldız, Ordu Büyükşehir Belediyesi Başkan 2. Vekili Hüseyin İnanır, Ayhan Cürebal ve Kartal Yüksel… Hepsi kentin geleceği için çalışıyor, projeler üretiyor, büyükşehir belediyesiyle koordinasyon içinde hareket ediyor. Peki neden yalnızca Nihat Şen hedefte?

ŞU ÇELİŞKİLERE BAKARMISINIZ?

Burada çelişkiler birbiriyle yarışıyor:

1.Cumhur İttifakı’nın bir üyesi, yine Cumhur İttifakı’nın yönettiği bir belediyeye muhalefet ediyor.

2.Muhalefet diliyle yapılan bu eleştiriler, İYİ Parti’nin söylemleriyle birebir örtüşüyor.

3.Orkent’in yaptığı yatırımlar ne kadar artarsa, eleştiriler de o kadar yükseliyor.

4.Eğer gerçekten bir sorun varsa, neden yetkili merciler değil de, siyasi rakipler konuşuyor?

5.Eğer Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin yönetimi kötü olsaydı, neden ittifakın içinden bir vekil, kendi partisinin belediyesini kamuoyuna açık şekilde eleştiriyor? Yanlış varse neden müdahale etmiyor?

Tüm bu sorular, Ordu’daki siyasi dengeler hakkında bize çok şey anlatıyor. Bazen eleştiriler, gerçekten kamu yararına yapılan sorgulamalardır. Ancak bazen de eleştiriler, farklı hesapların, farklı çıkarların ürünü olabilir. Ordu’da şu an yaşanan tartışmalar da tam olarak bu soruların gölgesinde şekilleniyor.

Ve biz yine soruyoruz: Ne Nihat Şen’miş be! Ordu’da bir şeyler değiştikçe, şehir gelişmeye çalıştıkça, neden birileri buna engel olmaya bu kadar hevesli?

İşte şimdi anladınız mı sayın Naci bey; “ORDU CİNAYETE KURBAN GİTMİŞ!..”  diye beyanat vererek o menfaatpres gazetelerin oyununa geliyorsunuz ama, kendi açıklamalarınızla,i kendi ağzınızla kendinizin de oyuna geldiğinizi kabul etmeniz gerekiyor.

Biz bu konuda kimsenin etkisi altında kalmadan, kimseye tetikçilik yapmadan tarafsızlık ilkesiyle gazetecilik görevimizi yapmaya devam edeceğiz.

Çünkü söz konusu ORKENT şirketinin yaptıklarını, toplantılarını ve  çalışmalarını bizzat şahsen katılarak takip ediyor ve izliyoruz. Kimsenin yalaka teklifleri ile de habercilik yapmıyoruz.

Eğer bu açıklamanıza katılıyorsanız, kendiniz bunu gerçekten doğru diye kabul ediyorsanız o zaman ilk cinayeti sizin inşaat şirketileri tarafından işlediğinizi de itiraf etmeniz gerekmiyor mu?

Ne Nihat Şen’miş be! Ne de Naci Şanlıtürk’müş!.. yaa..

Eğer cesaretin varsa hedefe Hilmi Güler’i oturtun ona göre açıklama yapınız.

Öyle sağ gösterip, sol vurmak, aba altından film çevirmek sopa göstermek olmasın. Tabiki yerse..

NOT : Bir soruyu da sormadan geçmeyelim. Naci Şanlıtürk’e ait yurtların durumu isimleri ve nasıl yönetildiğini de açıklarsanız kamu oyu sizleri daha iyitanıyacaktır.