31 Mart 2019 yerel seçimleri 2. yılını doldurmak üzere..
Daha dün gibi ama, iki yıl olacak.
Bir rüya gibi geçiyor zaman..
Geçmiş döneme bir göz atalım dedik..
Yerel seçimlerdeki adayların çalışmaları ve verdikleri sözler ilçede her gün eleştirilmeye başlandı.
İşine gelmeyenler, başkanlarını karalamaya çalışıyor, bir gurup da iş yapmasa dahi o övünç sevdasından vazgeçemiyor.
Son günlerde Altınordu Belediye başkanı Aşkın Tören bazı cenahlar tarafından acımasızca eleştirilmeye başlandı.
Öyle ya, haklı olanlar var, haksız olanlar var.
Artık, sıra verilen sözlere, hizmet etmeye gelmiştir.
O seçim atmosferindeki heyecan her zamanki gibi farklı oluyor.
Seversiniz, sevmezsiniz..
Altınordu Belediye başkanı Aşkın Tören ise burada zaferle çıkan aday oldu ve makam koltuğuna oturmaya hak kazandı.
Her Belediye başkanı aday olurken, elbette ki, neler yapacağı konusunda projelerini açıklar.
Söz verilen projeler yerine getirilmiyor muş.. Yani, muş, mış vs. falan, filan..
Ancak, çok önemli bir konuyu gündeme taşımakta fayda vardır. Bunu göz önüne almazsak, değerlendirmezsek bütün Belediye başkanlarına ihanetlik etmiş oluruz..
Covid 19 (Koronavirüs) illeti..
31 Mart yerel seçimlerinde bu illet hesapta yoktu.
Korona sadece bütün Belediye başkanlarının vaat ettikleri projeleri değil, herkesin planını projesini alt üst etti..
Bu nedenle bütün Belediyelerin hesapları tutmamış olabilir.
Seçimler öncesi bir sürü vaatlerle yapılan yarışın elbet birincisi olarak kazanmak, başarının ilk sırası birinci basamak atlatılmış demektir.
Maalesef aksi yöndeki eleştirileri yaparken, insaflı olmak gerek.
Ben Altınordu Belediye başkanı Aşkın Tören’i yine de tebrik ediyorum.
Son aldığı Pandemi kararları ile Ordu halkına 15 milyon lira destek verecek.
Bu taktir edilecek bir hizmettir.
İşte diyorum ya, 31 Mart yerel seçim vaatleri veya projesinde böyle bir proje varmıydı?
Koronavirüs illeti kimin aklından geçerdi.?
Hatta seçim vaatlerinde iyi hatırlayın, Altınordu Belediye başkanı Aşkın Tören, önce yapacağını değil, yapmayacaklarını açıklaması ile dikkatleri üzerine çekmişti.
Kibirlenmeyecek,
Ötekileştirmeyecek,
Ulaşılamaz bir başkan olmayacak.
Doğru..
Sanırım başkan şu ana kadar bu sözlerinde duruyor.
Yanılmıyorsam, başkan Tören seçim manifestosunda Altınordu için 52 proje açıklamıştı.
Bu projelerin neler olduğunu tek tek açıklamaya kalkarsam yanılmış olabilirim.
Söz verilen projeleri neden yerine getirmediniz diye eleştirilerde bulunsam haksızlık etmiş olurum.
Çünkü, o sözün süresinin dolması için daha önümüzde kocaman 3 yıl var.
Ancak, bir çoklarının da teker teker yerine getirildiğine hep beraber şahit oluyoruz.
Esas yazımın özüne gelecek olursam, ben Aşkın Tören’i bir Ordu’lu olarak şahsen çok iyi tanımazdım.
Seçildikten sonra tanımaya başladım..
Benim için Partisi veya siyasi görüşü hiç de önemli değil. Ben adamlığa bakarım, yapılan hizmete bakarım.
Aşkın Tören başkanı tanıyan çevresi bakımından Aşkın da Aşkın, illaki Aşkın Tören Altınordu Belediye başkanı olsun diye çok istemelerine rağmen, Tören başkanlığı kazanınca da nasıl mutlu ve sevinçli olduklarını anlatamam.
Ama, o kişiler Aşkın koltuğuna oturduktan kısa bir süre sonra birden 90 derece çark ettiler.
Çok istedikleri ve sevdikleri başkanı şimdi eleştirerek yerden yere vurmaya başladılar.
Peki ne oldu?
Başkan Tören, çalışmıyor mu?
Haksızlık, yolsuzluk, hırsızlık mı yapıyor?
Adam mı kayırıyor?
İhaleleri yandaşlara mı veriyor, yoksa birilerine küfür edip, hakaret mi ediyor, kabadayılık mı yapıyor, birilerine torpil mi geçiyor.?
Ya, bir açıklayın da böyle bir şey varsa biz de öğrenelim.
Ancak, Belediyecilik, idarecilik demektir. Kamu görevi yapan tüzel kişiliği olan bir örgüttür.
Her ne kadar yasalar ve yönetmeliklerle yönetilse de bireysel tercihler de kullanılarak bazı hizmetler ve yardımlar ön planda tutulur. Buradaki idare şeklinde vicdani yapı öne çıkar.
Önemli olan hizmettir, yardımdır, daha doğrusu halka kölelik gibi bir sorumluluk öne çıkar. Bütün çalışmalar halk içindir.
Benim burada öne çıkarmak istediğim, yapılanlar veya yapılmayanlar değildir.
Dün başkan Aşkın Tören’i öne çıkarıp, yere göğe sığdıramayanlar, bugün neden yerden yere vurmaya kalkışmalarına takılıyorum.
Menfaatiniz mi bozuldu?
Çıkarlarınıza mı çelme atıldı?
İstekleriniz yerine gelmedi mi?
Hizmette mutlaka eleştiriler olabilir. Bu herkesin doğal hakkıdır. Yolunuz yapılmıyorsa, sokağınız süpürülmüyorsa, çalışmalar yeterli değilse, bunları bir Belediye yönetiminden istemek hakkımızdır. Gelin o zaman hep beraber eleştirelim.
Öyle ya eleştirmek seçtiğimiz başkana bu soruları sormak hakkımızdır.
Hatta , geçtiğimiz yıl bir yayın kuruluşu tarafından Aşkın Tören ödüle de layık görülmüştü. Demek ki; bir karşılığı var.
Görmek istemeyen gözler, kör olur, duymak istemeyen kulaklar tıkanırsa Allah AŞKına haksızlık etmiş olmuyor musunuz AŞK’IN’a…
Madununu köpek gibi ısıran, mafevkine, it gibi kuyruk sallarmış.
Yalnız gözle değil, Vicdanla da görmeye çalışmak gerek. Şair göründüğü kadar deli, meczup, görünmediği kadar akıllıdır. Göz aldanabilir, vicdan ise asla.
Başkan Tören’e son bir önerim.
(Şeref kuşunu iyi tut. Uçarsa geri dönmez.) Dönse bile, huyu tüyü değişmiş olarak döner. Unutma ki, iadeli şeref, takma diş gibidir. Sen etrafındakileri bulduğun için değil, etrafındakiler seni buldukları için sevinsinler.
Allah yar ve yardımcınız olsun..
Çalışanın her zaman yanında, çalışmayanın da karşısındayız..
Bu da böyle biline..
Yorum Yazın