Ordu’da son günlerde çok önemli olaylar yaşanıyor. Adeta gündem sarsılmaya başlandı..

Çok da önemli konular var. Hangisini sayalım, hizmetten mi başlasak, asayişten mi söz etsek, yoksa, siyasetle mi devam etsem.. Kafalarımız karışmaya, hep birbirimize karşılıklı soru sormaya başladık.

Ordu’ya bir değil, sanki bin kere ihanetlik yapılmış.. Şimdi de Büyük Şehir Belediye başkanımız Dr. Mehmet Hilmi Güler ise günah Keçisi yapılmak isteniyor.

Ordu’ya yapılan ihanetliğin bedelini Hilmi Güler’e ödetmeye çalışıyorlar. Aslında hepimiz Ordu’ya sahip çıkmak istiyoruz ama, baştan yapılan yanlışlardan dönmek ise çok zor.

Belediye borçlanmış, hesabı başkan Güler’den soruluyor.

BELDE EVLER projesi onaylanmış, yıkım kararı verilmiş, yıkıma da başlandı, vebalini başkan Güler’e soruyorlar.

Botanik Park hastane yapılacak diye yıkıldı. Olmadı, Hastane yolu Üniversiteye dönüş oldu.. Botanik parkın hesabı yine aynı sorun oldu. Başkan şimdi sıranın Ayışığı sahil projesinde olduğunu müjdeledi. Yeni stadın yeri de tartışmalar arasına girdi.

Sanırım sırada yıkılması gereken 3-5 yapı daha var..

Süleymam Felek Caddesinde kayarak kıçını-başını kıranlar yine Hilmi Güler’e hesap soruyorlar. En azından niye temizlemiyorsunuz diye sitem ediliyor. Şükür, temizlendi, kar eridi ondan da kurtulduk..  Şimdi burada başkan Hilmi Güler ne yapsın, Altınordu Belediye başkanı Aşkın Tören ne yapsın. Birileri bu ilde diktatörlük gibi kararlar almışlar, istediklerini yapıp gitmişler. Şimdi de günah Keçisi arıyorlar.

O zaman Ordu’da gerçek bir ayak oyunları ve parmak işleri var mı derseniz, yok dersek yalan konuşmuş oluruz. Sanki öncelerden bir sızıntı varmış gibi geldi bana.. Yani bu işlerde de FETÖ oğlanı parmağı mı var diye geliyor insanın aklına..Diktatörlük mü vardı, kabadayılık mı vardı dersen işte orada biraz düşünmek gerek.. Geriye döndüğünüzde hepsi de vardı..

Yani insan düşünüyor da bu Ordu’da acaba bir iç savaş mı vardı? Veya Ordu’ya düşmanlık yaparak kin kusturmak isteyen birileri mi vardı ?

O’nu sporda gördük birileri Milletin takımı Orduspordan intikamını aldı bütün sporseverlere düşmanlık yaparak Ordu’yu terk ettiler. Ben kimseye nefret duygularında bulunmak istemiyorum. Kimseye sitem etmek veya onu karalamak da istemiyorum. Ama yaşadığımız şartlar bizi eleştirmek ve sormak zorunda bırakıyor. Biz Ordu halkı olarak, hep, eş dost, arkadaş akraba olarak birbirimizle kötü olmak istemiyoruz.

Sanki, geçmişte devr-i alem yaşamış, savaştan çıkmış yorgun bir Ordu gibiyiz. Siyasette de asayişte de, yapılan hizmetlerde de hep kusurlu ve kabahatli görünüyoruz. Sanki “Kabahat sende değil, bendedir bende” türküsü aklıma geliyor.

Ordu Büyük Şehir Belediyesi oldu. Yeni hizmetler, yeni yatırımlar için çok umutlandık. Bir şeyler yapılmaya başlandı. Bir de bakarız altında sanki şeytan üçgeni çıkmaya başladı. Menfaat, çıkar, rant ve özel-güzel keyfi kararlar olduğunu gördük. Meğer geleceğe sanki Ordu için bir darbe hazırlar misali görünüyor.

Büyük Şehir iki seçimde üç başkan değiştirdi. Peki o dönemde ilk başkan olan Enver Yılmaz’a bu projeler yanlış diyecek bir akıllı yokmuydu? Teferruatları oldukça ne anlatmakla, ne de yazmakla biter. Üç yıllık dönemde yapılanları yazsak 3 tane kitaba sığmayacak kadar fenalığı ve güzelliği mi var desek kimsenin hakkında iddianame hazırlayacak halim yok..

Geçmişte bu hataları ve yanlışları yapanlara hiç hesap sormadan, bedel ödetmeden al başını git, ama sesin çıkmasın, arka perde de  oyna diyenler mi oldu, yoksa yaptıkların yanında saklı kalsın beklemeye alıyoruz seni mi dediler?

Ordu ilimizin adı kötülüklerle değil, yanlış projelerle değil, hep güzel işlerle duyulmasını istiyoruz.

Sadece sormak istediğim ve merak ettiğim konu, bu işlerde Başkan Hilmi Güler’in neden günah Keçisi yapılmak istendiğinin altını çizerek sormak ve öğrenmek hakkım olduğu için gündeme getirmek istedim.