Hepinize mutlu Bayramlar..

İyi kurbanlar..

Bizler de zaman zaman bazen kurban gidiyoruz.

Gün Haziran Babalar günüydü. Çok mutluydum. Ama yaşadığım bir utancı bir türlü sineye çekemiyorum.

Bir BABA olmanın gururunu yaşıyordum.  Yanımda yurt dışından gelen misafirlerim, eşim ve biricik Kızım da vardı.

Onlara BABA’lık, misafirlerime de misafirperverlik yapayım dedim.

“Ordu Büyük Şehir Belediyesi vatandaşlara gezi için  gemi kiralamış, hadi bu günün şerefine Denizi gemi ile dolaşalım, Ordu’ya bir de Denizden bakalım” dediler. Hoşuma da gitmişti. Ordu’muzu Belediyemizin sayesinde misafirlerimize güzel bir gün yaşatacak diye, onların da yanında çocukları ile beraber 13 kişiydik. Geminin hareket etmesini bekliyorduk.

Hep birlikte sahile gittik, bindik Gemiye erdik selamete derken, bütün hayallerimiz yıkıldı, her şey anında alt üst oldu. 

OBB’de görevli olan biri yanımıza gelerek, “BAŞKANIN EMRİ VAR BU GEMİDEN İNİN..” dedi..

Eyvah, ne moral kaldı, ne hayal..

“Niçin iniyoruz” dediğimde ise “Başkanın özel misafirleri var onlar gezecek” cevabını verdi.

Misafirlerimin yanında ne diyeceğimi şaşırdım, itiraz ettim, moraller sıfır oldu,  misafirlerimiz beni teselli etti, “boş ver tartışmayalım, inmesek de artık bir zevki olmaz” dediler ve gemiyi boynu bükük, yüzüm kızarık, tükenmiş bir  gururla terk etmek zorunda kaldım.

Hilmi başkan da misafirleri ile enginlere açılarak zevk sefa yaşadılar.,

Bizlere de onları uzaktan seyretmek düştü.

Yaaa başkan.. Gerçekten böyle bir talimat verdiniz mi, bu olanlardan haberiniz yokmuy du?

Siz d bir BABA’sınız, aynı olay size yapılsaydı neler hissederdiniz.?

Böyle bir talimatı vermek sizlerin görevi ise, şimdi kusura bakmayın bu yaşananları yazmak ve duyurmak da, eleştirmek de beniz görevimdir.

Hiç utanmadınmı sayın OBB başkanı babalar gününde belediyenin hizmetine verdiğin gemiden “İNİN MİSARFİRİM VAR ONLARI GEZDİRECEĞİM” dedirtmeye bir babanın çocuğunun ve misafirlerinin, eşlerinin  yanında bu şekilde küçük düşürmeye.

Bu halk çok zeki sayın ORDU BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI HİLMİ GÜLER.  Kışkırtmalarınıza, ayrım yaparak kaos yaratma çabalarınıza, masum insanlara tepeden bakarak ORDU benimdir havasına girmek size bişey kazandırmaz gerginlik yaratma ortamı hevesiniz size kazanç vermeyecek. Bu milletin o bir avuç insana, iktidarda her hususa hakim olduklarına inanan bu ülkenin sade vatandaşları, vatandaş olduklarını öğretecekler.

Hala üzerinde tepindiğiniz, hala acısını hissettiğiniz, bu nasıl olur diye hırpalandığınız kendinizden başkasını görmeme egonuz elbet bitecek yerel seçimlerin üstünden 3 yıl geçmiş. Kendi seçmeniniz bile sorar oldu bu yanlış vurdum duymaz tavrınız nereye kadar sürecek?

ORDU’nun  kendi malı, mülkü olduğu algısına kapıldılar. Aynı duyguları bu ülkenin her safında düşünüyorlar. Böyle bir hülyada, rüyadalar. Alıştılar önümüzdeki seçimde de inşallah sizleri hep birlikte ağlatacağız.

Yapılan bütün bu hamleler ayrımcı yönetiminiz bizim  gücümüzü büyütür.  Bizim inancımızı artırır bu ayrımcı tavrınız toplumla bağımızı güçlendirir, sizin gerçek yüzünüzü daha çok ortaya çıkarıyor.

Gönül bunu arzu etmez. Etik kuralları olan bir mücadele verelim isteriz ama siz bunu istemiyorsunuz. Keşke öyle bir alan oluşsa ve doğru düzgün süreçleri konuşabiliyor olsak.

Tek derdimiz yolsuzlukları unutturmak. Çocuklarımızın,  gençlerimizin kaygılarını unutturmak. Daha fazla omuz omuza versek Önümüzdeki yıl genel seçime her birimiz bir nefer olarak çalışsak ama nafile biz devam edeceğiz.

Yeni elitler, yeni bir avuç insanlar yaratmadan adil bir süreci var etmek için bunu yapacağız.

“Başkanın emri var, bu gemiden inin”  diyenler, yarın “Vatandaşın emri var bu koltuktan kalkın” deyince  sakın bizlere küsmeyin.

Çünkü, “EMİR DEMİRİ KESER” demişti Atalarımız…