2013 yılı, global büyüme,global
resesyon’un ortasında bir yerde ,yer alan ,ekonomik politikalarla, Türkiye ve dünyanın kayıp bir
yıl geçireceği, yıl olacaktır. (Ülke ekonomilerini durgunlağa düşürmeden,büyüme
oranlarının düşürüldüğü ,bir yıl olacaktır. )
TABLO

Tablo 1; de görüldüğü gibi, dünyadaki yavaş
toparlanmanın gerçekleşmesi, Avrupa’da
mali ve yönetimsel hataların olmaması ,varsayımı ile oluşan Türkiye’ye karşı
risk algısı seviyesi olumlu olup,ayrıca global likitide bolluğu ve küresel risk
iştahı ile ülkemize , yüksek oranda sıcak para girişi olmuştur.Bu para girişi
2011 de 94,9 milyar Ş ‘a, düşmesine rağmen ,2012 haziran itibari ile 120,2
milyar dolara ulaşmıştır.Bu durum ülkemiz piyasalarında yalancı bir bahar
havası esmesine sebep olmuştur.
İşte
bu ortamda, 2014 Mart ayındaki yerel seçimler düşünülerek, dış talep,iç
talep ile ikame edilip, nispeten yüksek büyüme politikası izlenip, kolayca 2013 yılı
hedeflenen % 4 lük, büyüme hızına ulaşılabilinir. Büyüme
hızı oranı yükseldikçe’ de ,bizi enflasyon artışı ,cari açık gibi sonuçlar bekleyecektir.(
O halde muhalefet partileri boşuna ruzgar beklemesinler . İnsani ilişkileri
kuvvetli ,topluma kendini kabul ettirmiş aday ve kadrolarını şimdiden
hazırlasınlar,yoksa liderlikleri tartışılır hale gelecektir.)

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı , 2013
enflasyon beklentisinin % 6,5 civarında
olacağının, hedeflendiğini,fakat yine de bizim hedefimiz % 5 tir. Diyerek,sıkı
para politikasının devam edeceğini, ifade etmiştir. Bu da bize, ucuz ithal
ürünler,yeterince artmayan işçi,memur,emekli maaşları,bir tutam durgunluk
olarak yansıyacaktır.
Bu iki tabloyu anlattıktan sonra ,2013
teki filmin,daha önce ,2007 den itibaren gördüğümüz filmlerin, bir benzeri
olacağını beklemekteyiz.Demek ki ; yine başarı öyküleri dinleyeceğiz.
1- 2013
yılına , Imf ye olan borç 0,9 milyar dolar olarak , girdik .
2- Imf ye 5 milyar Ş, borç vereceğiz.
3 – İhracat rekor kırabilir .
4- Kişi başına milli gelir artabilir .
5- Borsa rekor kırabilir.
6- Karşılıksız 2 milyar Ş hibe verdik.Daha da
verebiliriz.
7 –Nijer’ de,
bir miktar duble yol yapacağız.
Fakat ,aşağıdaki konulara girmeyeceğiz.
1-İthalatın kırdığı rekor söylenmeyecek.
2-Kişi başına borç artışı söylenmeyecek.
3-İMKB de ki yabancı payı % 65,9 ‘a ulaştı
.Bilinmeyecek
4-Türkiyede’ki banka aktifleri içinde
,yabancı bankaların payı % 14 oldu . Duyulmayacak.
5-Topraklarımızın % 10 ‘nu’ na kadarının, satılabileceğini göze aldığımızı, bilen
olmayacak.
6-para edecek iktisadi değerlerimizin azaldığını, göremeyeceğiz.
7-Boşanmalarda, çocuk kaçırmalarında, çocuk,kadın
cinayetlerinde,tutuklu sayısı artışında,intiharlardaki artışta,ekonominin
katkısı araştırılmayacak.
8-2010 yılı toplam borç 518,58 milyar Ş +
2010 yılı Türkiye dek’i sıcak para 133 milyar Ş=yaklaşık 650 milyar Ş yapar. %
7 ile borçlandığımız düşünülürse , yıllık ülke olarak 45,5 milyar Ş faiz ödemek
durumundayız.Köprü ve otoyolları 5,72 milyar dolara ,25 yıllığına sattık .
( esnafın çek kırdırması gibi, esnaf
hangi durumda çek kırdırır? ) Bunla da övünüyoruz.Merkez Bankası elinde
bulundurduğu döviz rezervleri, 2002 yılı sonunda 27,5 milyar Ş iken, 2012
aralık itibarı ile 120,8 milyar Ş oldu
.Bu 120,8 milyar Ş ‘ın, elde bulundurma maliyetini, soran da yok .Ben de
sormuyorum.
Ekonomik ve sosyal olarak, kişisel
sorunlarını çözemeyen halkımız , haklı olarak
makro ekonomik konulardan ziyade 2013 te, doların ,altının ,
faizin,borsanın ne olacağını soruyor.İşsizliği soran hiç yok 2,5 milyon iş
arıyor.2 milyon iş bulma ümidini kesmiş. Bu 4,5 milyon insan ne yer,ne içer?
Nasıl geçinir düşünen yok . Peygamberimiz ‘’yanı başınızdaki komşusu açken tok
olarak geceleyen kişi (olgun) mümin değildir diye ifade ediyor. Mevcut iktidar
ve biz ise, aldığı maaş 1.000.—TL olan emekli,işci,memur için kredi kartı
kullanmasaydı,kredi kullanmasaydı, ayağını yorganına göre uzatsaydı,diyoruz. Ve
ekliyoruz. “ Kendi düşen ağlamaz “ Şimdi
geldik halkımızın sorularına ;
Dolar bu yıl 1,85 TL -2 TL
arasında bir yer alır.Mevduat faizi % 7 ye kadar geriliyebilir. İMKB yükselmeye
devam eder. Fakat işsizlik % 9’lar’ da kalır.
Ekonomimiz, sosyal yaşantımız ve siyasetimiz’
e dış müdahaleler olmaktadır. Dünya bankasından Kemal
Derviş’in gelip, 15 günde 15 yasa çıkarması, ekonomik müdahaledir.Siyasi
müdahaleye de, örneği, Yalçın Küçük’ ün GİZLİ
TARİH , adlı kitabından veriyorum.
Sayfa
328: Gürkan Bey Dostum, bir ders
veriyoruz, bırakılırsa, “ yalan tarih “ yazacaklar, önlüyoruz.
Strausz-Hupe önemlidir, yaşlı profesör
kampanya direktörü idi, benim bilgilerime göre, izliyorduk, Özal yerine yeni
bir başbakan arıyordu. Seksenli yıllardır, Mehmet Barlas’ın evinde Bedrettin
Dalan ile buluştuğu haberlerini alıyorduk. Bedrettin Bey hayattadır. Tarihe
doğru not düşmek zorundayız.
Asıl önemlisi, Strausz-Hupe, basında
kadrolaşma peşinde idi; Hasan Cemal, ilk başarısıdır. Hasan Cemal’i, soldan
soyup Amerika çizgisine yatıran Strausz-Hupe oldu. Hasan, o zaman yakını, Ufuk
Güldemir’i sağladı ve Yasemin Congar, ise Güldemir’in çok yakınıydı, ilk hasat
bunlardır. Yirmi yıllık bir tarihten söz ediyorum.
Semih İdiz, kimin keşfidir, bilemiyorum.
Ancak Amerikancılık ‘ta Hasan Cemal’i, İsraelcilik’te Yalım Eralp’i, Barzanicilik’te
ilnur Çevik’i geride bırakıyor.Ve Sedat Ergin’i kutluyorum.İdiz’e Milliyet’in
her sayfasını açan odur. Yazmakta Olduğumuz basın tarihinde yeri sağlamdır.
Burada duruyorum ve tekrar tekrar kutluyorum.
Salı ile sallanan (Salı ile başlayan )
,bazılarımıza göre uğursuz kabul edilen 13 rakamını barındıran 2013 yılının,
tüm Türk halkına sağlık ,başarı,dostluk, sevgi ve şans getirmesini diliyorum.
Yorum Yazın