Dünyaca ünlü eski Beşiktaşlı futbolcuya, siyasetçi ve futbolcu arasında bir benzerlik var mı? diye soruyorlar. Daniel Amokachi de ‘’tabi ki her ikimiz de tribünlere oynuyoruz ‘’ cevabını veriyor.
Son yıllarda Beşiktaş Kulübü de Süleyman Seba,Gordon Milne, Serpil Hamdi Tüzün , Metin –Ali- Feyyaz Rıza,Ali,Gökhan,Şifo Mehmet v.s.oluşan dönemi unuttu, tribünlere oynadı sonuç 4 milyon TL nakitle Süleyman Seba dönemi bitti, şimdi yaklaşık 300 milyon TL civarında borç mevcut. Forma aşkı ile oynanan agresif futbol gitti..
15 Ekim 2011 de İnönü stadında Kayserispor 1-0 önde, ikinci golü arıyor. Beşiktaş rakibi durdurmaya çalışıyor, Fernandez mükemmel top stopluyor, Quresma mükemmel topuk pası yapıyor, Guti bastonunu eğlence mekanında unutmuş, beli ağrıdığı halde ilk yarıda 2 tane araya güzel pas gönderiyor,ikinci yarı hiç yok. Tüm topları rakibe veriyor, ataklarını sıklaştıran Kayseri bir gol daha atıp maçı 2-0 alıyor. ( Bu arada Süleyman Seba sonrası dönemde Lucescu ya , Mustafa Denizli’ye özgü bir dönem geçici başarılar elde edilmiştir.)
Siyasette de son dokuz yıllık iktidar da kısa vadeli, günü birlik politikalar, tribüne yönelik icraatlarla Türkiye’yi 2011 yılına getirdi. Tribünler coştu, şarkı söylemeye başladı. ” Ekonomik kriz yok, yola devam “ Hükümet yetkilileri peş peşe krizle ilgili uyarılar yapıyor, fakat tribün inanmıyor.Tribünler coştu, tribünler konuşuyor ve soruyor.
SORU 1- Tansu Çiller, rahmetli Bülent Ecevit krizlerini gördük. Bak artık dolar artıyor mu ?
CEVAP 1 – A.B.D. Hükümeti para birimlerinin değerini düşük tutarak ihracatlarını desteklediğini tespit ettiği ülkelerden ithal edilen malların gümrük vergilerinin artırılmasına olanak sağlayacak tartışmalı yasa tasarısını 35’e 60 oyla senatoda kabul etti. Bu yasa tasarısı daha sonra Temsilciler Meclisi’nde oylanacak.. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ma Zhaoxu yaptığı açıklamada, yasa tasarısının Dünya Ticaret Örgütü kurallarını ihlal ettiğini belirtti . Sonuçta A.B.D ve Çin ulusal paralarının değerini düşürerek daha fazla ihracat yapmayı hedefliyorlar. Bizde ise tribünler pahalı TL ile, övünüyorlar.(Şaka gibi.)
SORU 2- Bak şu sokaklara her taraf son model arabalarla dolu, hani kriz vardı ?
CEVAP 2 - B.D.D.K verilerine göre bankacılık sektörü kredi toplamı 30 Eylül 2011 tarihi itibari il 671,6 milyar TL (yaklaşık 365 Milyar dolar) işçi, köylü, sanayici, borçlanarak hamle yapıyor. Yani herkes borçlu .
SORU 3 - Tribünden 30 yıllık Ortabayırlı camcı esnafı bu yolları, bu yeni hastaneleri, Silivri ceza evini, Çağlayandaki dev adliye sarayını görüyor musunuz diye soruyor.
CEVAP 3 - Bu yaz memleketime gittiğimde . Boyabat’tan yeni açılan tünelle Sinop’a gittik. Yol üzerinde sağlı sollu ormanlık ve aynı zamanda akarsuların göründüğü vadiden ilerlerken Sinop’a yaklaştığımızda solda dere Cuma camisinde namaz kıldık, bahçesinde oturduk, dinlendik, kaynak suyundan suyumuzu içtik, dışarıda çay içenlere de gıptayla baktık .İşte bu yolun eski ve yeni halini gören Sinoplu, kolay kolay başka partiye oy vermez, vermemişte. Bu alt yapı örneklerini ülkenin her yerinde görmemiz mümkün. İşte bu Türkiye de tribüne oynamanın en güzel örneğidir. Halbuki olması gereken öncelik sırası
A- Cari açığın azaltılması
B- Cari açığımızın ana sebebi olan enerji yatırımlarının artırılması.( Son yıllarda bu konuda ciddi ilerlemeler olmuştur.Yurdun birçok yerinde enerji santralleri, rüzgar santralleri yapılmıştır.)
C- İthalatın azaltılması.
D- Artan ihracatımız içindeki yerli girdilerin oranının artırılması.
E- İç ve Dış toplam borcun kısım kısım aşağıya indirilmesi gibi olmalı idi.
İşte bu önceliklerden sonra oluşacak durumdaki mevcut bütçe ile ülkemizin yol ve imardaki
tribündeki vatandaşın da övgüsünü kazanan yatırımlar kısım kısım yapılmalı idi.
SORU 4- A.B.D, Portekiz, İtalya,Kuzey İrlanda, Yunanistan kriz ile uğraşırken bak kriz bize teğet bile geçmedi gördün mü ?.
CEVAP 4- Batıda özelliklede A.B.D de aşırı likitlide genişlemesi ve sıfıra yakın oranlara inmiş olan faizler, talepteki durgunluklar nedeniyle Brezilya, Türkiye gibi ülkelere likitide akışını sağladı. Bu olayın yansıması,Türkiye de dövizin ucuzlaması cari işlem açığının büyümesi biçiminde kendini gösterdi. 2009 yılında 14 milyar dolara inmiş olan cari açık 2010 ‘da 48 milyar dolara çıktı. 2011 yılında da 80 milyar dolar olarak bekleniyor.
SORU 5- Eskiden 75 cente muhtaç olan Türkiye’nin Merkez Bankasında 105 milyon doları var nerden nereye geldik. Görüyor musun ?
CEVAP 5- Merkez Bankası verilerine göre Döviz rezervlerimiz 07/10/2011 Tarihi itibari ile 91 milyar dolar, ülkemizdeki sıcak para miktarı Mart 2011 tarihi itibari ile 120 milyar dolar. Adı üstünde sıcak para (kısa vadeli gelen para) Sıcak para çıkma kararı verirse mevcut dövizlerimiz karşılamıyor. Halbuki eskiden 75 cent bulamayan ülkemizde döviz yoktu, fakat sıcak para sorunu da yoktu .
Ayrıca İMF gelişmekte olan ülkelere 6 aylık ithalatı karşılayacak kadar döviz tutun diye öneriyor. Türkiye’nin Mart 2011 aylık ithalatı 21,6 milyar dolar, 6 aylık 129,6 milyar dolar yapar. Yani Yaklaşık 130 milyar dolar. Mevcut rezerv yine karşılayamıyor, demek ki Merkez Bankasında bu 91 milyar dolar rezerv yetersiz. Sıcak para, ithalat, cari açık ise çok yüksek.
Sonuç olarak ülke yöneticilerimizin ve halkımızın, ayakların yorgana göre uzatıldığı uzun vadeli programlarla yönetilmesi gerekir. Futbolda Hakkı Yeten, siyasette M. KEMAL ATATÜRK bir daha gelmez. Futbolda Süleyman Seba’yı, siyasette rahmetli Bülent Ecevit’i çok ararız.
Yorum Yazın