Sevgi neydi; sevgi iyilik ti, sevgi dostluk tu, sevgi emekti, sevgi Samet ti, sevgi Türkan Şoray dı, Kadir İnanır dı,Ahmet Mekin’di,Cahit Berkay dı, Atıf Yılmaz’dı, Cengiz Aytmatov’du, sevgi” selvi boylum alyazmalım“dı. İşte bu Türk insanını anlatan bugünde seyredilen,seyredilmesi gereken film 1977 yılında yapıldı. Üç yıl gibi kısa bir süre sonrası da yani 1980 yılında, Türkiye 24 ocak 1980 kararları ile Pazar ekonomisine geçti.İşte bu yıl Türkiye de küreselleşmenin başlangıç yılıdır(Gerçekte küreselleşme dünyada 2.Dünya Savaşından sonra başlamıştır.) Şuanda ki Türkiye’deki dizi filmleri seyredin, aradaki farklılıkları siz bulun. Yeni şeyler mi kazanmışız yoksa çok şey mi kaybetmişiz.
Sevgi neydi yorumladık. Peki küreselleşme neydi iyimiydi, kötümüydü. Küreselleşme; ekonomik, sosyal,teknolojik ,kültürel,siyasi açılardan bütün dünya ülkelerinin entegrasyonu’dur. Bana göre evet bu entegrasyon fazlasıyla sağlanmıştır. Koskoca dünya küresel bir köy haline gelmiştir.
Sonuçları;
1- Internet, bilgisayarlarla iletişim,bilgiye erişim hızlanmıştır.
2- Ortak dil İngilizce olmuştur.
3- Tüm dünya aynı anda manken Adriana Lima ,Şarkıcı Rihanna, Aktör Brad pitt i öğrenmiştir
4- Tüm dünyada pop star, Varmısın-yokmusun,Survivor gibi yarışmalar aynı anda yapılmaktadır.
5- Artan bilgi, teknoloji, araştırma geliştirme faaliyetleri çok çabuk diğer ülkelere intikal etmektedir.
6- Ticaret serbestleşmiştir.
7- Dünyada rekabet artmıştır.
8- Mal ve hizmet üretiminde tüm dünya ileri teknolojiye geçmiştir.
9- Tüm dünyada bireyler fakirse daha fakir zengin ise daha zengin olmuştur.
En az onlarca kişi eski İstanbul Kağıthane DSP ilçe başkanı olmamdan dolayı yahu başkan, İtalya borçlu, Almanya borçlu,Amerika borçlu,Yunanistan battı.Portekiz,İspanya sırada peki bu ülkeler kime borçlu diye sormaktalar.
Aslında güzel bir soru, fakat sorunun cevabını anlatan makale, yazı,araştırma bulamadım. Sky Tv de Gürkan Hacırın şimdiki zaman programında Mete Akıncı Erol Bilbilik’in olduğu yayında dünya finansını sekiz aile yönettiğini bunların dört tanesinin Rockefeller, dört tanesini Rothschild ailesi olduğunu, bunların Avrupa’ da Alpler’de yaşadığını Almanya Merkez bankasının bunların elinde olduğunu, Amerika’daki büyük bankaların sahiplerinin bu aileler olduğu anlatıldı. Doğrudur, yanlıştır, şu kadar doğrudur, şu kadar yanlıştır, diyemiyoruz, ve hatta şöyle diyorlar bu aileler istediği ülkede iki günde finanssal kriz çıkartabilecek güce sahiplerdir, diyorlardı.
IMF’nin Ekim ayı “ Dünya Ekonomik Görünümü 2010” raporuna göre, 2010 yılı ilk çeyrek itibariyle ülkelerin toplam dış borçları ( Milyar dolar )
1- A.B.D 13.917
2- İngiltere 9.123
3 –Fransa 5.123
4- Almanya 4.969
6- İspanya 2.409
7- İrlanda 2.250
8- İtalya 2.456
18- Yunanistan 557
20- Portekiz 537
26 – Türkiye 266
Bu kadar ülkeler borçlu , hangi ülke alacaklı diye sorduğumuzda, cevap Somali değil tabi ki, buradan şunu anlıyoruz ülkeler ve şirketler fonlar aracılığı ile borçlanıyorlar, fonlar büyük küresel bankalardan kaynak sağlıyor, küresel bankaların sahibi de küresel aileler.
Önce İrlanda sonra Yunanistan, İtalya, sırada Portekiz ve İspanya’ya ait borç sorunu 2008 yılında yaşanan finanssal krizin bir devamıdır. Sorun kriz maliyetlerinin Avrupa da ülkeler arasında paylaşım sorunudur. Örneğin disiplinli, çalışkan, Alman insanı Yunanlılar eğlendi, Barlasconi hovardalık yaptı ceremesini biz niye çekelim diyor.
Avrupa ve dünya, küreselleşen dünyanın şuanda önümüze getirdiği iktisadi, finansman sorunlarını yumuşak bir biçimde çözmek zorundadır, aksi takdirde keyfi, kontrolsüz müdahaleler,savaşlar kaçınılmaz olacaktır.
Bana göre küreselleşme siyasi, kültürel, ekonomik anlamda Türkiye’ye çok büyük zarar vermiştir.
1- Aile kavramı zayıflamıştır.
2- Gençler çalışmadan, Acun Ilıcalı’nın açacağı kutudan 500 milyar çıkması veya iddia gibi şans oyunlarından medet ummakta.
3- Tarım ürünleri ve hayvancılık kazançlı olmaktan çıkmıştır.
4- Sanayide girdilerin % 70 i ithal olması sebebiyle Türkiye de ithalata dayalı bir büyüme modeli oluşmuştur.
5- Konjöktör gereği Türkiye’ye gelen sıcak para kur baskısı oluşturdu, borsanın 3/2 si yabancıların eline geçti, Türkiye 2011 yılında GSYH’ nın % 10’ na varan cari açık verdi
6- Son yıllarda oluşan cari açık ve kur dengesi gibi sorunlar için alınan tedbirler Türkiye’yi düşük büyüme konjektörüne sokmuştur.
7- Özel sektörün dış borcu 200, devletin dış borcu 110 milyar dolara yükseldi. Her yıl 15 milyar dolar civarında faiz olarak dışarıya kaynak çıkıyor.
8- Yine konjoktör gereği sıcak para akışında bir yavaşlama olacak. Türkiye dış borçlarını geri ödemeye başlayınca artan yoksul sayısı daha da artacak.
NOT : 1 İslam ülkeleri ve Türk halkını samimi, kibar,ciddi şekilde uyaran hüsnü mahallili’ye
Tebrikler.
NOT : 2 Bir insan hem Müslüman hem kabadayı olur mu ? olur. Peki, bir insan hem Müslüman
hem kabadayı hem de sorozcu olur mu ? Salim uslu oldu bile.
Yorum Yazın