14 Haziran gece yarısında PKK’ya karşı başlatılan #PençeKartal Harekâtının hedefine ulaşması ve zayiatsız bir biçimde uçaklarımızın üslerine dönmesinin ardından bu operasyonun önemi hakkında birkaç şey söylemek isterim.

Öteden beri bilindiği, ancak milli aklın milli siyaset yolu ile bertaraf edilmeye başlandığını gördüğümüz, etrafımızda oluşturulan ateş çemberinin de yarıldığı, kuşat, böl parçala yöntemi ile yok edilmeye çalışılan bir Milletin, bir Devletin varoluş mücadelesine yeni bir konsept ile hazır olduğunun tüm dünyaya deklere edildiği, bununla beraber düşman devletlerine ve onların kullandığı adına da vekalet savaşları denilen, bu terör örgütü mensuplarına vurulan en büyük darbenin, ardından gelecek başka operasyonlarında olacağını anladığımız harekatın adıdır. “PençeKartal operasyonu”

Mevcut küresel durum göz önünde bulundurulduğunda; yakın geçmişten yani çok bilinmeyenli Suriye denklemi, çözümün çözümsüzlük olarak dayatıldığı Kıbrıs, Kuzey Kıbrıs T.C ile Ak denizde yapılan deniz antlaşmaları, petrol ve doğalgaz arama faaliyetleri antlaşmaları, Libya ile Akdenizde yapılan deniz yetki antlaşmaları, Libya ya asker konuşlandırmamız, Katar ile yapılan önemli antlaşmalar, Katarda kurulan askeri üst, ortak yürütülen savunma sanayi projelerinin yarattığı rahatsızlıkların yüksek sesle dillendirildiği şu günlerde yapılıyor olması çok manidar olmakla beraber çok da önemlidir.

Bu kadar komplike bir ortamda her cephede gerek siyasi gerek askeri olarak savaşmak, her devletin yapabileceği bir şey değildir. Uğradığımız her haksızlığa karşı hiçbir hakkımızı savunmayı yarına bırakmadan, günü gününe gerek siyasi yollar, gerek diyalog yolu ile gerek ise askeri olarak reaksiyon gösterip operasyon yapmak aynı zamanda bizlere yeni Türkiye söyleminin, milli akıl ve milli siyasetin ne olduğu konusunda önemli ispatlar, önemli dersler veriyor. Bu aynı zamanda aziz milletimizin bir asırdır beklediği özlem duyduğu bir tablodur.

Milli siyaset dedik,

Suriye sınırımızdaki terör belasını uzaklaştırmak, Irak topraklarından devletimizi ve milletimizi tehdit eden terör yuvalarına yapılan operasyonlar, Libya’ya gönderdiğimiz askeri varlığımız, Akdeniz’de yapılan antlaşmalar gibi bazı kazanımların çıkış noktası milli siyasettir.

Milli akıl dedik,

Buda artık savaşların seyrini değiştirecek olan tamamen milli olarak ürettiğimiz İHA’larımız, SİHA’larımız, helikoprerimiz, uçağımız, füze ve diğer askeri araçlarımızdır. Savunma sanayimizin ve savunma ihtiyaçlarımızın milli olarak yapımının % 75’ler olduğunu da unutmamak milli akıldır.

Gelelim asıl konuya;

Şu ortamda yani Ak deniz, ege ve orta doğu adeta kaynıyorken, her cephede savaş halinde iken, güçlü devletler şu günlerde önemli kararlar almaya hazırlanıyor iken bizim “PençeKartal” operasyonunu yapmamızın askeri olarak başka bir anlamı daha vardır.

Onunda şu olduğunu düşünüyorum; yeterince savaşılan cephelerin bir ve birkaçı küçültülmek sureti ile yani yok edilmesi ile, Ak deniz dolayısı ile Libya cephesinde önümüzdeki süreçte çok daha büyük bir operasyona hazırlık yapılacağını düşünüyorum. Güneyimizdeki düşman cepheleri uzun bir süre belini doğrultamayacak, destekçilerinin mevzilerinin yok olması masada ellerini zayıf bırakacak, dolayısı ile Devletimiz gerek siyasi gerek ise askeri olarak Akdeniz’de Libya’da başka operasyonlar için güç, yığınak ve zaman kazanarak daha büyük mücadeleye girecektir.

Ve Bence;

Çatırdayan Avrupa birliği, teröre vekâlet yolu ile destek vererek var olmaya çalışan Amerika, Tüm bu gelişmeler ışığında Amerika’dan farklı bir yol izlemeyen Rusya eninde sonunda, dünya 5 den büyüktür diye haykıran Türkiye’yi masaya davet edip dünyada söz sahibi bir Ülke konumunu kabul etmek zorunda kalacaktır.

Ve bence buda milli akıl, milli siyaset söyleminin başka bir anlamıdır.

Selam ve dua ile kalın…