Bu yazımı milli sporumuz Ata sporumuz yağlı güreş sever bir vatandaş olarak yazıyorum. Bu vesile ile yıllarca hemşerimiz Recep Kara’yı da bu vesile ile sevdim ve takip ettim.

Ona olan sempatim dolayısı ile dönemin belediye başkanına da, bu günkü Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler Beye hatta Altınordu belediye başkanımız Aşkın Tören beye de sitemlerde bulunmuş bir insanım.

Ancak;

Hemşerimiz işine geldiğinde sporcu, işine geldiğinde siyasetçi olduğunu gördüğümde o sevgim ve saygım kalmamıştır. Hatta bu konuda kendisi ile de özel yazışmalarım dahi olmuştur.

Gelelim bu güne,

Birkaç gündür kişisel sayfasında ve birtakım haber kaynaklarına uzun uzun kaleme alınmış açıklamaları düştü.

Buradan aynı açıklamaları paylaşacak değilim ama birkaç cümleyi irdelemek isterim,

Sporcu olduğunu, kendisinin siyasetçi olmadığını söylüyor.

Kaçak güreşiyorsun recep kara, Ata sporumuzu maskeleme olarak kullanıyorsun, sporcu kimliğini kaldıraç gibi kullanarak tam anlamı ile siyaset yapıyorsun.

Her seçilen belediye başkanı mutlaka kendi ekibini kurar, bilmiyorsan öğren. Senin akıl hocanda aynısını yaptı ki belediye başkanlarının en doğal hakkıdır bu. Ancak siyasetçi değilim diyen sen görev değişikliğine uğrayan insanları da malzeme olarak kullanıp akıl hocan ve avareleri ile beraber Diyarbakır’a gidip siyasi mesajlar verdiniz. Kime mi? Sen isim yazamıyorsun ben yazayım, Dr. Mehmet Hilmi Güler beye.

O ordunun en kibar beyefendilerinden birisidir. Sizleri ve yaptıklarınıza da tenezzül edip cevap dahi vermiyor. O ki bu partinin kurucularındandır, o ki en uzun enerji ve tabi kaynaklar bakanlığı yapmış kişidir, o ki taa bakanlığı döneminde feto terör örgütünün ilk hedef aldığı ve operasyon yaptığı kişidir, o ki gecenin bir yarısı aranıp Ordu ya gönderilmiş kişidir, o ki protokol haklarından feragat etmiş kişidir.

O sizin gibi çamur yapmaz, siyasetin sonuç alma işi olduğunu bilir ve ona göre davranır.

Ve siz onun aldığı sonuçları kabullenemiyorsunuz.

Biliyoruz siz ondan Belde evlerinin hesabını soruyorsunuz,

Akıl hocanın kurduğu siyasi kadroların bir bir yıkılmasını kabullenmiyorsunuz,

Bundan sonra da yıkılacak birkaç belediye başkanı ve teşkilatların dağıtılmalarını istemiyorsunuz,

Kurulan haramzade sofralarının dağıtılmasını kabullenemiyorsunuz..

Suyu kesilmiş balıklar gibisiniz.

Siz ve akıl hocalarınız isminizin verildiği o meydanları hak etmiyorsunuz,

O tribün bir emniyet müdürünün gırtlağına sarılacak yer değildi,

Bir devlet bakanının huzurunda yapılacak iş hiç değildi,

Ama siz o tribünleri devlete meydan okuma yeri gibi kullandınız Recep Kara.

Çok sevdiğinizi söylemekten hiç bıkmadığınız devlet başkanına karşı kullandınız ve kullanmaya devam ediyorsunuz Recep Kara.

Bu tür davranışları kimlerin yapabileceğini kamuoyu iyi bilmektedir.

Ve utanmadan davet edilmemekten bahsediyorsun, sizler ve kurduğunuz o kirli yapı mensupları Ordu Büyükşehir Belediyesinin kurduğu çadırlarda gölgelenip bu yazıları yazarken o Büyükşehir Belediye Başkanına gönderme gereği duymadığınız davetiyeye ne demek lazım Recep Kara.

Buradan o belediye başkanlarına seslenmek isterim ki,

Dr. Mehmet Hilmi Güler bakanımızın sizin göndereceği davetiyeye ihtiyacı yoktur. Ancak onun kurduğu protokol ve gölgeliklerde oturup da devlete ve hükümete meydan okumanız cezasız kalmayacaktır iyi bilesiniz. Buna ortak olan devlet ve hükümet adamlarına bilara geleceğim o ayrı bir başlık olacak.

Günlerdir sayfa sayfa kamuoyu bilgilendirmesi yazan Recep Kara, sen Sayın bakandan hiç serzeniş duydun mu, ya da bana Ordu’da mobing uyguluyorlar dediğini duydun mu?

Duyamasın, çünkü o siyasete sizin gibi bakmıyor. Sizin gibi arsız yüzsüz olamıyor.

 O Da gayet diyebilirdi ki; sevgili halkım şu festivale gelmedim şu organizeye gelmedim çünkü sizin şehri emin olacak yöneticileriniz beni davet etmedi dolayısı ile bende gelemedim diyebilirdi.

Tabi bunlar sayın bakanın dikkate alacağı şeyler değil çünkü seviyenize inmek gibi bir hata yapmaz o.

Ancak bu yapılan çirkin işlerin de hesabı sorulmayacak anlamına da gelmez bu olanlar.

Ve son olarak şunu da belirtmek isterim ki,

Ne senin nede akıl hocan olacak o ağa babanın bu güne kadar Feto terör örgütü ile ilgili tek bir yazınızı görmedik. Buda ayrı bir soru işareti.