Kaygım memleketim adınadır. Yani doğduğum topraklara, orduma ve ilçelerim adına.
Kamuoyunun bildiği üzere zaman zaman en acımasız ve sert eleştirileri yapan, ancak en sert eleştirileri bir yana koyun en çirkin küfürlere muhatap olan birisi olarak söylüyorum ki şu an ordu da başlatılmaya çalışılan tartışma yanlış bir girişimdir. Eskisi yenisi diye hem de resimler üzerinden tartışma yaratmanın ilimize ve insanımıza bir faydası olmayacağı kanaatindeyim. Bilsem ki insanlarımıza bir faydası olacak ilk destekleyen ben olurdum.
Bakınız yeni belediye başkanımız yani Dr. Mehmet Hilmi GÜLER Ordu ya veya Ordu Büyük Şehir Belediye Başkanlığına Aday adayı filan olmadı,
Kendisinin böyle bir talebi olmak bir yana böyle bir görev verileceği de aklından geçmemiştir.
Ama hepimizin hatırladığı üzere orduda siyaset durulmak bilmiyor, at izi ile it izinin karıştığı bir ortamda Sayın Cumhurbaşkanımız çok isabetli bir karar ile Kiminin Hilmi abisi,kiminin Hilmi amcası,kiminin Hilmi Dede diye hitabetti ği tecrübeli bir ismi Orduya gönderdi.
O günlerin ruhuna uygun olarak, kavgaları bitirecek, tecrübesini kullanacak,bilgi ve tecrübelerini öne çıkartıp Orduda suları durultacak kişiydi.
O günleri bu gün gibi gözümde canlandırabiliyorum ve ilk tepkim benimde olumlu değildi.
Olmaz dedim olamaz dedim, hatta o günlerde sahte hesaplardan gelen ve sonrada bazı internet sitelerinde yayınlanan ses kayıtları kafamı karıştırmıştı.
Ancak süreç içerisinde gördük ki Cumhurbaşkanımız yanılmamış. Bizim yanıldığımız şey, her yiğidin bir yoğurt yemesi şekli olduğu oldu.
Neden mi;?
Eskiden görevdeki arkadaşlar hakkında en ufak bir eleştiri yapsan 24 saat içinde cevap alırdınız. Bu cevap nasıl olurdu dersiniz?
Televizyonlardan şöyle derdi; Hadi orduya gel de göreyim sizi.
Ya da başka birine sarı zarf verilirdi.
Başka birisi korumalar tarafından öldüresiye dövülürdü.
Başka birisi savcı kaymakam tarafından terbiye edilmeye çalışılır idi.
Bir başkasının gırtlağına sarılıyor idi.
Başka birisi ne akıl verilmeye çalışılır idi( cumhurbaşkanına)
Velhasıl kelam çok şey yazabilirim ama sanırım bunlar yeterli.
Bunları neden hatırlattım, şunun için;
Allah aşkına Dr. Mehmet Hilmi GÜLER Geldiği günden itibaren yapılan itibar suikastlarını, iftiraları ve olumsuzlukları bir düşünün. Hangi birisinde eskisinin verdiği tepkileri gördünüz?
Hangi gün tehdit edildiniz,
Hangi gün şantaja uğradınız,
Hangi gün dövüldünüz,
Sövüldünüz????
Eskisi ordunun varlıklarını kimlere peşkeş çekti kimlere ihale verdi,kırım oranları ne idi,iş verdiği şirketlerin bağlantıları neler idi???
Hilmi başkan ne yaptı;
Çakılını kendi üreten, asfaltını kendi üreten bir belediye oldu,bunun ne demek olduğunu biliyor musunuz siz, geçtim belediye hizmetlerini, belediye işlerini aşan yatırımlar ile uğraştı…
Kardeşim bir karşılaştırma yapılacak ise önce en baştan başlamak gerekir. Kuru laflar kuru sözler bir Ordulunun yutacağı şeyler değildir.
Bakınız ben hali hazırda yine eleştiriler yapıyorum. Kızdığım birçok konu var, yazıyorum çiziyorum. Geçmişte sırtımızda boza pişirenler hala obb de önemli yerlerde çalışıyorlar. Gidenlerin kurduğu sistemin değişmesi lazım gelir diye haykırıyoruz, hem il yönetiminde hem ilçelerde hem belediye içlerinde sıkıntılı yapılar var diyoruz.
Bu yapılara gereken operasyonlar yapılmış olunsa bu gün kü görülen iyi gelişmeler daha çok olacak diyoruz, her anlamda rahatlama olacak diyoruz.
Biz notlarımızı düşüyoruz, ama dediğim gibi her aslanın bir yoğurt yiyişi var.
Ben sevdiğim saydığım insanları uyarırım, bunu gerekirse yüksek sesle yaparım, Ama ihanet etmem.
Bir Ordulu olarak, yanlış işlere dozunda eleştiri olmalı ancak Dr. Mehmet Hilmi GÜLER Ordu için bir şans dır. Bunu şuna veya buna, şu gerekçe veya bu gerekçe ile feda edilmemeli diye düşünüyorum.
Birçok konunun da kendi tarafından bilindiğini biliyorum ve çözümün adresininse seçim satında olduğunu düşündüğünü tahmin ediyorum.
Bu vesile ile günü birlik veya şahsi çıkarlar uğruna iyi insanları harcamayalım, artık çok fazla iyi insan yetişmiyor, yetişmiş olanlara sahip çıkalım. Yoksa biz İzmir’den beri talip oluruz…..
Yorum Yazın