Yerel seçimler sona erdi. Ancak hala İstanbul’da mazbata Ekrem İmamoğlu’na verilmedi. 29 mart 2019 da yazdığım köşe yazımda, seçimlerle ilgili endişelerimi dile getirmiştim.O endişelerimde gün be gün haklı çıkıyorum.Geleceğin kesin bilgisi Allah cc aittir.Ancak beşer olarak onun bize vermiş olduğu akıl ve feraset sayesinde gelecekle ilgili tahmin ve yorumda bulunabiliriz. Perşembe’nin gelişini Çarşamba’dan görmek lazım. Biraz akıl yürütür ferasetinizi kullanırsanız bunu görürsünüz.
Rize’de, bir seçim anketinde, vatandaşın biri seçimle ilgili görüşlerini açıklıyordu. Şöyle diyordu:’’Rize’de sandalyeyi koysan kazanır. Burası milliyetçi bir yer. Mesut Yılmaz zamanında Mesutçu idi. şimdi de Reisçi. Ama İstanbul, Ankara, İzmir de seçmen bilinçli .. Ben bu bir CHP klasiği,İstanbul, Ankara’da yine AK Parti alır diyordum. Birde de sandalyeyi koysan kazanır ifadesine katılmıyordum. Sandalyeye haksızlık edildiğini düşünüyordum. Sandalye haram yemez, tefecilik yapmaz, kibir kuleleri oluşturmaz. Bırak sandalyeyi, şapkayı, kalası da koysan, tefeciyi de koysan bazı yerlerde AK Parti banko kazanır düşüncesindeydim.
Gerçekten Ankara ve İstanbul, AK parti açısından hüsranla sonuçlandı. Rizeli vatandaşın dediği oldu. Metropollerde, Cumhur ittifakının karalamaları, yalanları ,iftiraları tutmadı. Çünkü iktidarın gündemi ile halkın gündemi farklı idi. Halk ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor, geçim derdine düşmüş bir durumda idi. İktidar ideolojik yaklaşımlar sergiliyor, cumhur ittifakından olmayanları hainlikle suçluyordu. Muhalefeti vatan haini ilan ediyordu. Benim buna itirazım vardı. Eğer muhalefet illet ve zillet ise seçim olmasın diyordum. Çünkü kim ister hain olmayı . İktidara oy verenler, onun yanlışlarını görünce oy vermek istemezlerse ne yapacaklar. Çoğu AK partili ne yapalım bundan iyisi yok diyerek AK Partiye oy veriyordu. Bir kısmı hain damgası yememek için MHP ye kaydı.
Bu iktidar, daha önce de belirttim bir kanal 7 ile medyada kendine yer buldu. Yani Tayyip ERDOĞAN İstanbul’da başkanlığa aday olunca tüm medya Üzerine geldi. Ümit Zileli’nin poroğramını Melih Gökçek’le terk etmek zorunda kaldı. Şimdi Ülke TV de Turgay Güler Ekrem İmamoğlu’na aynı muameleyi yaptı. Kırk tane kanal birden İktidar borazanlığı yaptı. Sonuç ortada.
Şimdi iflas etmiş tüccar misali eski defterler karıştırılıyor. Yok saadetliler bize niye oy vermedi. CHP nin yedinci oku oldular. Bırakın inançları, milli duyguları sömürmeyi. Siz CHP genel başkanlığına oynayan Etuğrul Günay’ı, Zafer Çağlayan’ı ,Ethem Sancak’ı partiye alırken CHP ‘nin oklarını mı çaldınız. Doğuda HDP’ li seçmen AK Parti dedi. Metrepoller de sanırım CHP dedi. Hadi çözün bakalım. Kırsalda halkın midesine hitap ettiniz. Seçim rüşveti altında sosyal dayanışma fonundan fonlanan paralar. Ve sayın Cumhurbaşkanının mesajları sonuç verdi. Kırsalda zaten seçim aslında yoktu. Var mış gibi idi .Doğuda elektiriğe para yok. Sosyal dayanışma fonundan paralar oluk oluk akıtıldı. Ama bu büyük şehirlerde tutmadı. Çünkü seçmeni alternatifim yok diye çok bunalttılar.Muhalefeti şer ittifakı diye aşağıladılar,terör örgütleri ile ilişkilendirdiler. PKK ve FETÖ terör örgütünü istismar ettiler. Geçmişine baktığımızda özellikle AK Partinin yönetici kadrosunun tepeden tırnağa bu örgütlerle ilişkilerini görüyoruz. Sözde terör örgütü liderine sayın demek , parsel parsel şehirleri satmak, her istediklerini vermek bunların geçmişte yaptığı kirli ilişkiler. Şimdi muhalefeti bu örgütlerle ilişkilendirmek çok talihsiz bir yaklaşım. Halk bunu yemedi. Temcit pilavı gibi sürekli aynı numaraları çektiler. Kırk tane kanaldan aynı laflar seçmeni usandırdı.
Samimi olmak lazım. Her şeye oy kaygısı ile bakmak size bir yarar sağlamaz. Sağlasa da bir yere kadar. İstanbul bu iktidar için sonun başlangıcı. İster seçim yenilensin ister İmamoğlu kazansın. Çünkü iktidar yanlış yolda. Haksızlık, huhuksuzluk diz boyu. Sayın CUMHURBAŞKANI’na açık mektup yazmıştım. İlgilenmedi. Ekrem İmamoğlu’na bir bayanın kendi lehinde beyanı hoşuna gitmiş olacak ki hemen onunla irtibata geçti. O kadın zaten size oy veriyor. Size oy verip de mağdur insanlarla ilgilenin biraz. Bir zamanlar FETÖ cülerle iş tutuyorsunuz Ergenekoncuları mağdur ediyorsunuz. PKK ile çözüm sürecinde iş tutyorsunuz MHP lileri aşağılıyorsunuz. Ülke insanı izlediğiniz yanlış politikalar yüzünden mağdur.Düşmanları dost yapacağım derken dostları terk ettiniz. Terörün tanımı konjöktöre göre değişiyor. Terör örgütleri ile vıcık vıcık oluyorsunuz. Şimdi tutmuş muhaliflerinizi terör örgütleri ile suçluyorsunuz. İnsanların gözünün içine baka baka kırk kanaldan yalan konuşuyorsunuz.
Dostlarınızı, arkadaşlarınızı terk ediyorsunuz. Konjöktöre göre yeni dostlar ediniyorsunuz. Yeni dostlarınızın dediğini yaparak partiye gönül vermiş insanları küstürüyorsunuz. Ordu’da İdris Naim Şahin’e seçimi kaybettirdiniz. Devletin tüm imkanını kullanarak bu işi başardınız. Söylentiye göre İdris Bey sempatizanları İstanbul’da AK Partiye oy vermemiş. Değdi mi şimdi. İstanbul kaç Ordu eder.
Şimdi Türkiye genelinde kazandınız ama Büyük metropollerde kaybettiniz. Yani kazanırken kaybettiniz. MHP ye ve liderine söylemediğinizi bırakmadınız. Şimdi tam bir ittifak yaptınız .Bir zamanlar FETÖ ile de böyle idiniz.Her oluşum her ideoloji bir yere kadar sizinle çalışır. Bir yerden sonra kendi hesabına çalışır.
1950’ li yıllardan bu tarafa toplum sağ ve sol diye ikiye bölünmüş. Sağcılar din üzerinden, Solcular da laiklik ve sekülerizm üzerinden siyaset yapıyor. Erbakan hoca bunu kırmaya çalıştı. Kısmen muvaffak olabildi. Son zamanlarda CHP ‘de de bir kıpırdanış görüyorum. Bana göre sağı ve solu kucaklayan,seksen milyonluk Türkiyeyi,hatta tüm insanlığı kucaklayan bir siyaset dili geliştirmek gerekir. Partiler hizmette yarışmalı. Birbirine rakip olmalı, düşman değil.
İstanbul seçimi çok önemli. Halkın iradesine saygı duyulmalı. İktidar her ülkede olur. Aslolan muhalefetin varlığı. Muhalefet her ülkede olmaz. Bu AK Parti iktidarı muhalefeti yok etmeye çalışıyor. Ya muhalefeti, iktidar nimetlerini sunarak kendine çekiyor,ya da sindirmeye çalışıyor. Bu iktidara sesleniyorum: Mutlak iktidar sahibi Allah cc dır.Siz gidicisiniz. En büyük düşmanınız zaman. Zamana karşı koyamayacaksınız. Her insanın, her hükümetin, her devletin bir eceli vardır. İşin garip tarafı bu iktidar muhalefet olmayı bilmiyor. Bu konuda bunların bir ders alması lazım. Bunlara biri muhalefet nasıl olunur dersi vermesi lazım.Halk veriyor anlamıyorlar. 2015 de, bu seçimde halk gereken dersi verdi. Ama anlamadılar.
Allah (c.c.) a emanet olun.
Yorum Yazın