Değerli okurlarımız.
Bu zamana kadar bir çok gazetelerde yazdığım yazılarımı bundan böyle YÖN gazetesinde de yazmaya başladığımı siz kıymetli okurlarımla paylaşmak istiyorum. İşte ilk yazımla bu köşede sizlerle birlikte olmaktan mutluyum.
Bilindiği gibi YÖN gazetesi belli bir ilke ve prensiplerinden taviz vermeden basın meslek ilkeleri doğrultusunda görevini en yapan yerel gazeteler arasında olduğunu da burada vurgulamak istiyorum. Beğenerek okuyarak takip edeceğinize inanıyorum ve ilk köşe yazımı aşağıda paylaşıyorum..
SİYASETİN DİBE VURUŞ MANZARALARI..
Yerel seçimler yaklaştıkça ortam o kadar kızıştı ki, toplum barut fıçısı haline geldi. Siyasiler eline almış silahı karanlığa kurşun sıkıyor. Ölen ölsün kalan sağlar bizim mantığı hakim. Kimin kimden yana olduğu, kimin kiminle iş tuttuğu belli değil. Yani deyim yerinde ise kimin eli kimin cebinde belli değil.
Ben bu siyasilere sesleniyorum. EYYYYYY.. Siyasiler biz bu ülkede AK partilisi, CHP’ lisi, MHP’lisi Saadet partilisi, bir şehirde, bir beldede, bir mahallede yaşıyoruz. Aynı havayı teneffüs ediyor, aynı kurumda çalışıyoruz. Siz makam ve mevki uğruna toplumu gererseniz olan bize oluyor. Siz süper emekli oluyor, sütün kaymağını yiyor, bize de küskünlük ve dargınlık kalıyor.
Ama bizi dinleyen yok. Çünkü toplumun kutuplaşması lazım iktidar olmak için. Sanırım siyaset ustaları bu işi iyi biliyor.
Başkanlık sistemine ben de olumlu bakıyordum. Ve evet oyu verdim. Ama kafamda bir soru işareti vardı. Bu ülkede halk sağ ve sol diye ikiye bölünüyor. Sürekli de sağ iktidar oluyor. sağ iktidarlar sol siyasetçilere, Camileri ahır yaptınız sizi gidi dinsiz sizi, sizi gidi şarapçılar sizi dedi mi, bir de sosyal medyadan rakı şişeleri ile resmini dolaştırdınız mı, oylar çantada keklik. Şimdilerde araya FETÖ ve PKK sosu serpiştirdiniz mi, tadından yenmez. Eğer sağ iktidarlar yanlış yaparsa bu halk ne yapacak. Mecbur mu sağ iktidara oy vermeye. Bu ülkede kemikleşmiş sol ve sağ seçmen başka tarafa oy vermez. Bu çıkmazdan nasıl çıkılacak bilemiyorum.
Sağ iktidarlarda lider değişmez. Ya ihtilal olacak, ya da 28 şubat gibi post modern bir darbe olacak. Orada biat kültürü vardır. Lidere karşı sesini yükselten kendini kapıda bulur. Bir daha da trene binemez. Hatta başka bir partiden bile bindirmezler adamı. Bunu nasıl yaparlar görüyorsunuz işte.
Abdullah Gül cumhurbaşkanlığına aday olacaktı. İngiliz ajanı dendi. FETÖ projesi dendi. Seçmene bunu yedirdiler. Ben de yedim. Ama düşünüyorum şimdi. Meral Akşener FETÖ projesi, Abdullah gül FETÖ projesi. Nasıl oluyor da Meral Akşener adaylıktan çekilmeyerek Abdullah GÜL’ün önünü kesiyor. Hulusi Akar ve İbrahim Kalın helikopterle Abdullah Gül’ün konutuna iniyor. Neler oluyor anlamak zor. Dedim ya sağ lider değiştiremez. Demirel Menderes’ten sonra ihtilal sonucu gelmiştir. Menderes’in mirasını yemiştir. Özal 12 Eylül ihtilalından sonra gelmiştir. Erdoğan da 28 şubattan sonra Erbakan hoca yasaklandıktan sonra gelmiştir.
Şimdiler de ordu siyasetine hiç aklım ermedi. Biri bana olup bitenleri izah etsin. Millet ittifakına, illet ittifakı dendi,zillet ittifakı dendi. İdris Bey tüm bu ithamlara rağmen CHP ve İYİ partinin ortak adayı olarak kurmuş olduğu partinin karşısında aday olmak istedi. Hemen AK Parti zillet ittifakı ile KAŞIBEYAZ da işbirliği yaptı. Yön gazetesi yazı işleri müdürünü Osman Beyin haberine dayanarak söylüyorum. Sonuç CHP aday çıkardı. Neyse yapılan anketler sonucu sadece İYİ partinin adayı olmayı kabul etti. Şimdide nedenini anlayamadığımız bir tarzda önü kesildi.
İdris Bey orduya gerek İstanbul belediyesinde iken gerekse Ak Parti genel sekreteri iken büyük hizmetler yapmış biri. Hele içişleri bakanlığı döneminde PKK’ya kan kusturmuş biri. A HABER adaylığı açıklanınca ne Fetöcü’lüğünde ne de PKK’lığında yer bırakmadı. Fetö ile ilgili benim de eleştirilerim oldu. Bir zamanlar Karadeniz haber postasında eleştirel bir yazı yazdım. İdris bey öfkesine yenik düştü. Yarım asırlık arkadaşı Reis’le arası açılınca küstü ,parti kurdu. Ekrem Dumalı’ya saat hediye etti. İnsan sevdiğine küser. Daha sonra FETÖ ile bir bağlantısı olduğunu sanmıyorum. Olsa hakkında soruşturma açılır. Ünye adayının FETÖ ile İltisaki medyada yayınlanıyor, kimseden çıt yok.Yandaşları da geçiyorken bir çay içmiş kabilinden aklamaya çalışıyorlar.
Hele hele A HABERİN İdris beyi PKK ile ilişkilendirmesi insanı çileden çıkarıyor. Ben bu partiye niye oy verdim.. Allah beni af etsin diyesi geliyor insanın. İDRİS Bey PKK ile bir çatışmanın arasında kalıyor. Adeta can pazarı yaşıyor. Öyle asker elbisesi ile poz verme değil. Merak eden youtube den izleyebilir.
Ordu’da sağcısı solcusu İdris beyin önünü kesmeye çalışıyor. Ordulu bu oyunu bozmalı. Rıdvan YALÇIN gibi siyasi kimliğini bir kenara bırakıp bu haksızlığa dur demeli.
Reis yarım asırlık arkadaşını çizmemeli. Sanırım kendi trenine bindirmediği gibi başka trene de binmesine engel oluyor. Arkadaşlarını dağa taşa düşürdü. Abdullah Gül, Abdullatif Şener, Bülent Arınç, daha bir çokları. Erbakan hoca böyle yapmıyordu. Onun arkadaşları pazara kadar değil, mezara kadar birlikte oldular. Ayrılanların hiç mi suçu yok, elbette vardır. Onları da çok eleştirdim.
Geçici dünyanın makamı mevkii için değmez. Ama insan bu. Bakara suresinde; cennetten çıkarılınca Adem ve Havva, Allah cc “bazınız bazınıza düşman olarak inin yeryüzüne’’ diyor. Bu düşmanlık kıyamete kadar sürecek. İnsanlığın serüveni bu. Biz bu akılla bu yazgıyı anlayamayız.
Selam ve dua ile...
Yorum Yazın