Seçime bir gün kala bilgisayarın tuşlarına dokunmaya başladım. Altmış yaşımdayım. Çok seçimler gördüm. Ancak böyle bir seçim görmedim. Eskiden seçimlerde, iç işleri, ulaştırma, adalet bakanı görevden alınırdı. Seçimin tarafsızlığına gölge düşmesin için. Şimdi bunlar bitti. On yedi yıldır iktidarda olan bu iktidar devletin tüm gücünü kullanarak seçime giriyor.
On yedi yıl önce sadece halkın parası ile alınan kanal 7 ile yola çıkmışken, şimdi yüzde doksan eline geçirdiği kanallardan algı yönetimi yapıyor. Hak hukuk tanımıyor. Bu iktidarın lideri Ak Parti Genel Başkanı, Sayın Cumhurbaşkanı, Recep Tayyip Erdoğan yerel seçimlerde, konuların, gündemin yerel olması gerekirken, rakiplerini düşman safına koyarak toplumu gererek sonuç almaya çalışıyor.
Bu yazımdan az önce bir paylaşım okudum. Bir Ak Parti fanatiği PKK’lılarla işbirliği yapanlara oy verenin sokakta adamım diye gezmemesi tehdidinde bulunuyor. Ben Saadet partisine oy vereceğim. Bu da saadet partisine ilk oyum olacak inşallah. Bu fanatiğin paylaşımına alındım. Çünkü saadet partisinin PKK ile bağı, ilişkisi olduğu söyleniyor. Bu partinin terör örgütü PKK ile işbirliği ispatlanmalı.Gereği de yapılmalı.Bunu ispat etmeyen müfteridir.Ben saadet partisine oy vermekle, adamlıktan çıkacağımı düşünmüyorum. Bana kimse adamlık dersi vermesin. Daha oy vermeden bir arkadaşım beni kafirlikle suçladı. Bu da şimdi tehdit ediyor. Niye bu noktaya geldik.Ben bu noktada Sayın Cumhurbaşkanının büyük bir vebalinin olduğunu düşünüyorum.Seçim kazanmak için toplumu çok mu çok geriyor.
Bir dönem PKK ile çözüm sürecinde öcalana güzellemeler yapıyor.Haburda çadır mahkemeleri kurduruyor. Öcalanın posterleri meydanlara asılıyor. MHP ve liderine en ağır ithamlarda bulunuyor.Yine bir zamanlar Fetullah Gülen’e övgüler yağdırıyor. Şimdi 17 Aralıktan önce bu örgüt bir cemaatti, terör örgütü değildi deniyor. Bu şahıs ABD de kaçak değil mi idi. 2004 milli güvenlik kurulunda komutanlar uyarmamış mıydı?.
Ben sayın Cumhurbaşkanının terör tanımını şöyle anlıyorum. İktidarına katkı sağlayacaksa terörist tanımı yumuşatılıyor, iktidarını sarsacaksa suçu ispat edilmeyenler hain ve suçlu muamelesine tabi tutuluyor. Ben kendisine hakaret edenle kavga ettim.Yine hakaret eden olursa kavga ederim. Ancak artık izlediği politikayı tasvip etmiyorum. Kimle dost olduğunu, düşman olduğunu kestiremiyorum. Her seçim bir düşman buluyor. Gündemi elindeki medya gücü ile belirliyor, toplumu geriyor. FETÖNÜN kucağına ittiği ‘TABANI İBADETLİLER’ ceza evinde çürüyor. Fetöcülerle mücadele edenler mağdur durumda. Gerilimden elde edilen iktidardan hayır gelmez. Bu dünyanın iktidarı, malı mülkü geçicidir. Allah katında sineğin kanadı kadar değeri yoktur.
Benlik yanlıştır. Mülk Allah’ındır. Partiler, iktidarlar Allah’ın kullarına bahşettiği nimetlerdendir. Bu nimetler iyi kullanılırsa, adaletli kullanılırsa Allahın gölgesinde gölgelenir iktidar sahibi. Zıddı olursa azabı da çetin olur. Sayın Cumhurbaşkanı, dini duygular, milli duygular iktidar uğruna ucuz harcanıyor. Bu ülke insanına yazık olur.
Yorum Yazın