Olacakların Allah cc tarafından bilinip takdir edilmesine, yazılmasına kader denir. Zamanı gelince meydana gelmesine,olmasına kaza denir. Kaza bizde farklı manaya gelir. Biz trafik kazası deriz. Kaderin vuku bulması, olması anlamında  bu bir kazadır.Yani kaderde yazılan tecelli etmiş, olay gerçekleşmiştir.

                              Bir kişinin taammüden bir diğer kişiyi öldürmesi de bir kazadır.Ama biz kasıtsız öldürmeye kazaen öldürdü deriz.Bilerek isteyerek öldürmeye kaza demeyiz. Hal buki dini terim olarak her olan olay bir kazadır.Kaderin vuku bulmasıdır.

                            Bu girizgahtan sonra bu kader konusunu  biraz irdelemek istiyorum.Çünkü dini kendi menfaati için kullanmak isteyen ve de kullanan şahıs ve kurumlar bu kavramları bağlamından çıkararak farklı anlamlar yüklemeye çalışıyorlar.

                            On bir ili kapsayan bir deprem oldu 6 şubat 2023 tarihinde. İktidar sahipleri,Sayın ERDOĞAN buna kader dedi.Muhalefet ve bu kader kavramını bilmeyen bazı kişiler buna itiraz etti.Vay efendim bu kader olamazmış.Japonya’da 10 şiddetinde deprem oluyormuş kimse ölmüyormuş.Biz imar affı ile çürük binalar yapıyormuşuz insanlar bu yüzden ölüyormuş. Arkadaş Japonların iyi güzel muhkem çelikten yaptıkları binada deprem olup ta insanların ölmemesi de bir kader.Bizim çürük binalara imar affı vererek  ölmemiz de kaderdir.Allah cc ezeli ilmi ile olacakları önceden biliyor, kadere yazıyor.Yani bizim yapıp edeceklerimizi önceden biliyor ve kaderimize yazıyor.

                      Allah’ın kaderimize yazması bizi sorumluluktan kurtarmaz. Biz cüz-i irademizle sağlam, muhkem binalar da yapabiliriz, demirden çimentodan çalarak, çürük binalar da yapabiliriz.İktidar sahipleri bizim bu hırsımıza,yanlışımıza göz yumarak bizim oyumuzu almak için imar affı çıkararak depremde binlerce insanın ölümüne sebebiyet verebilir.Müteahhidin para hırsı,iktidarın makam hırsı bu insanların ölümüne sebebiyet vermişse bu bir vebaldir.Bunun hesabı hem bu dünyada hem öbür dünyada sorulur.Allah cc ihmal etmez temhil eder.Yani kulunu imtihan eder.Günah ve sevap işlemesi noktasında imtihan etmek içi kendisine irade verir. Süre verir.Yaptığı yanlışın,işlediği günahın hesabını hem bu dünyada hem öbür dünyada sorar.Hele hele öbür dünyada mutlaka sorar.

                     Depremin kader olduğunu söyledik. Evet deprem bir kaderdir. Kadere bir  örnek de 2019 İstanbul seçimlerini vermek istiyorum. Evet İstanbul seçimlerini yaklaşık 13 bin oyla Ekrem İmamoğlu’nun kazanması da bir kaderdi.İktidar kader kavramını depremde rahat rahat kullanırken İstanbul seçimlerinde bu kavramı çok rahat kullanamadı.Hele hele fiiliyatta bunu kabullenemedi.Oyları yeniden saydırdı da saydırdı.Olmadı YSK’ya baskı kurarak seçimi yeniletti.Bu sefer halk iradesine müdahale edilmesine tepki olsun için farkı 800 bine çıkardı.Bana bu iradeyi Allah verdi.Sonucundan ben sorumluyum dedi ve seçimini yaptı. Doğru mu yaptı yanlış mı yaptı.Bu tartışılır.Bana göre doğru yaptı.Benim bir tezim var.AK Parti iktidarı Kavakçı ailesine imtiyazlı davranıyor.Anadolu’da nice dava adamı varken Sayın Erdoğan bazılarına imtiyazlı davranıyor. Adalet ve liyakat yerine kayırmacılık hesabilik ön plana çıkartılıyor. Sayın Ravza Kavakçı’nın milyonlarla burs alması bunun bariz bir örneği.Ekrem İmamoğlu’nun bunu açığa çıkarması beni mest ediyor. Benim tezimi doğruluyor.

           Kader konusunu biraz daha irdeleyelim. Şimdi seçim tahminleri yapılıyor. Kimi anketlerde Sayın Erdoğan’ın önde olduğu kimi anketlerde ise sayın Kılıçdaroğlu’nun önde olduğu gözüküyor. Gerçek anket seçimin uygulanışı.14 mayıs akşamı kimin önde olduğu ayen beyan ortaya çıkar.Her iki taraf ta yarışı kazanmak için mücadele ediyor.Hatta etik olmayan bel altı vuruşlarla rakibini rezil ve rusvay etmeye çalışıyorlar.

                    Hatta Erdoğan’ın seçim kazanma noktasında usta olduğu.Ne yapıp yapıp bu seçimi alacağı düşünülüyor.Ben bu konuda farklı düşünüyorum.Yazılarımda da buna zaman zaman değiniyorum.Eğer kaderde Erdoğan’ın bu seçimi kazanması yoksa ‘’ne yapsalar boş kaderin üstünde bir kader vardır.’’ İnancından hareketle bu seçim kaybedilecektir.

                     Amcaoğlu benim köşe yazımın birine yorum yapmıştı.Diyordu ki yorumunda:’’arafta görünüyorsun’.Ben duygusal bir insanım.Yazılarıma duygularımı katıyorum.Hatta tarafımı belirtiyorum.Ben bu seçimde millet ittifakına oy vereceğim.Nedenini de şöyle açıklıyorum.Ben yıllarca sayın Erdoğan’a oy verdim.Çok hararetle savundum.Fetöcülerle burayı fetöcülere teslim etmeyeceğiz dedim kavga ettim.Yargılamayı fetöcü hakimler ve sacılar yaptı.Ceza aldım.Bu konuyu CİMER’e ve HSK ya yazdım.Sonuç alamadım.Ceza veren hakim FETÖ cülükten açığa alınıp tekrar geri dönen bir AK Partilinin çocuğu imiş.Ak partili olursan ister fetöcü ol istersen kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan ol sorun değil.Fetönün önünde diz çöken biri aday olmuş.Trollerden tık ses çıkmıyor.Karşı taraftakilere ise troller kara çalmaya çalışıyorlar.Batsın sizin adaletiniz.Zulüm ile ayakta durulmaz.küfür ile durulur.Kafir de olsa bir iktidar adil davrandığı sürece ayakta durur.

                         Ben sayın Erdoğan’ın eylem ve söylemlerinin örtüşmediğini düşünüyorum.Bunu yıllar önce Sayın Numan Kurtulmuş Erdoğan için’’Kalbi Muaviye söylüyor,dili Ali söylüyor.’’ diyerek keşfetmişti.Sonra ne oldu bilmiyorum.Kendisi de aynı dili mi kullanmaya başladı.Yoksa makam hırsı,para hırsı bu iddiasından vaz geçmesine mi sebep oldu.Şimdilerde o iddialarını dile getiremiyor.

                       Hep söylüyorum tatlı bir rekabet halinde yapılması gereken siyaset,çok çirkefleştiriliyor.Deniz sakin olur olurda,ansızın hava karışır dalgalar azgınlaşır ya,Siyaset de öyle işte.Siyasiler ve sempatizanları alevli bir fırına girmiş gibi ateş saçıyorlar.Karşı tarafa iftira hakaret tehdit kırıla gidiyor.Hatta bu bazen canlar alıyor.Birilerinin makama ve mevkiye gelmesi için bu böyle oluyor.Tarihe bir göz attığınızda tüm toplumlarda buna rastlarsınız.Bu İslam toplumu olur,Hıristiyan toplumu olur,sağcı olur solcu olur fark etmez.

                   Sonuç itibarı ile bu iktidar gidecekse gidecek. Bence de gitmelidir. Ne yapsanız boş. Göklerden gelen bir karar vardır. Sizin gitmeme hırsınızın üstünde de bir karar vardır. Nasıl ki şehit Sinan Ateş’in kalemi birileri tarafından kırıldı ise, göklerde de sizin kaleminiz kırılmış olabilir.

               Tarih tekerrür ediyor.Sayın Ecevit’e ve Erbakan Hoca’ya yaşlılıkları ve hastalıkları dolayısı ile demediğini bırakmayan Sayın Erdoğan, aynı konuma kendisi düştü.Şu anda hasta, ülkeyi yönetecek sağlıklı bir performansı yok.Ama yine de bırakmak istemiyor.Geçenlerde  bir programda fenalaştı.Kendisini seviyorum.Acil şifalar diliyorum.On gün önce rüyamda daha ilerisini gördüm.Şimdi seçim öncesi spekülasyon olmasın için rüyamı paylaşmak istemiyorum.Rüyalarla amel edilmez.Ancak rüyalar yorumlanır, Yusuf (A.S. )’ın yorumladığı gibi.Rüyalar görüldüğü gibi düz de olabilir.Görünenin tersi de olabilir.Geleceğin bilgisini Allahtan başkası bilemez.

                       Kaderde iktidarınız sonlandırılacaksa ne yapsanız boş.CHP ile ortaklık kuranı dinden çıkarmak,muhalefete FETÖ cü PKK cı damgası vurmak sizi kurtarmaz.Germeyin şu ülke insanını.Aileler, hısım ve akrabalar, oturup huzur içinde bir kahvaltı yapamıyoruz.Sizin makamınız servetiniz katlansın için anadoluda insanlar birbirine giriyor.Nerde görülmüş muhalefetin vatan hainliği.Muhalefeti dış güçlerle terör örgütleri ile iş tutmakla suçluyorsunuz.Halbuki bu konularda sabıkalısınız.

                   Muhalefetten bazı partileri yanınıza çekmeye çalışıyorsunuz.Meral Akşener’e altılı masayı bırak bize gel dediniz.Olmayınca da tehdit ettiniz.Demirtaş’ı özel uçakla Diyarbakır’a babasını ziyarete taşıdınız.Demirtaş; uzaya da götürseniz size destek vermem dedi.Şimdi Öcalan’la Demirtaş’ın havuzda yüzme videolarını troller yayıyor. Sanki öcalan’dan fersah fersah uzaktasınız.

                  Makamınız için mevkiiniz için, elde ettiğiniz siyasi paralarınız gitmesin için toplumu çok mu çok geriyorsunuz. İnşallah bu ucube sistem 14 mayısta sona erecek.  Siyaset sıfırlanacak.Bundan sonraki seçimlerde her siyasi aynı yarış çizgisinden start alacak.Herkes kendi partisinde siyaset yapacak.

                               Allah’a emanet olun.